Araştırmalar ister akademik ister iş hayatı içinde gerçekleştirilsinler bilimin ve bilginin gelişmesinde tartışılmayacak bir role sahip. İnsan kullanılarak yapılan araştırmaların etik boyutları 1940’lardan beri yapılan bir takım araştırmalarda görülen ciddi etik olmayan çalışmaların engellenmesi adına önemle ele alınmaktadır. Nüremberg kuralları, Belmont raporu gibi ciddi vakalara dayanan kural ve prosedürler günümüzde bulunmaktadır. Ancak araştırmaların etik olmasının yanı sıra bir de araştırmaya katılanlarla ilişki boyutu önem kazanıyor. Araştırmalar katılmayı kabul eden kişiler olmadan mümkün olamayacağına göre doğru olan aslında bu süreci bir karşılaşmalar dizisi olarak değil katılımcıyla bir ilişki kurma zamanı olarak değerlendirmektir. Bu ilişkide de her zaman olduğu gibi belli görgü kurallarının dikkate alınarak hareket edilmesi önem taşımaktadır. Araştırmacılar görgü kurallarına uygun davranmanın araştırma ortamında iletişimi kolaylaştırdığını ve ilişkileri derinleştirdiğini ve özellikle nitel araştırmalarda bunun kritik başarı faktörü olduğunu belirtiyorlar. Ayrıca araştırmayı yapan kişilerin bir kurumu temsil ettikleri gerçeği düşünüldüğünde, davranış şekilleri kurumun yaklaşımı olarak algılanmaktadır. Bu sebeple araştırmaların kurgulanmasında, uygulanmasında ve sonrasında uyulması gereken görgü kurallarına önem verilmelidir.
Yorum Bırakın
E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmiştir