Bir lider, çalışanların nasıl bir gün geçireceklerinin kendi tutumuna bağlı olduğunun bilincindedir. Bireylerin işlerini sevmek ve benimsemek ile ilgili kendi kendilerine aldıkları kararların dışında, çalışanların motivasyon ve morali üzerinde en güçlü etkenlerden biri de yöneticileridir. Çalışan ile yöneticisi arasında gelişen doyumlu ilişki bireyin işinde daha fazla “anlam duygusu” yaşamasına neden olur. Her sabah ofisinize girer girmez çalışanlarınız ile geçirdiğiniz ilk dakikalar kişilerin motivasyonu ve morali üzerinde önemli bir etki yaratır. İşe doğru başlayın. Gülümseyin. Dik ve güvenli bir şekilde yürüyün. İş ortamınızı dolaşın ve insanları selamlayın. O günden beklentilerinizi ve o günkü hedeflerinizi onlarla paylaşın. Çalışanlarınıza “o” günün verimli, harika bir gün olacağı duygusunu verin. Herşey sizinle yeniden başlar. Liderin başarısız olduğu konuların başında, çalışanlardan ne beklediğini tam ve net bir şekilde onlara aktaramamak gelmektedir. Lider iş hedeflerini, istenilen sayıları, raporların son teslim tarihlerini ve şartların neler olduğunu net bir şekilde anlattığını zanneder ancak çalışana mesaj farklı gitmiş olabilir. Liderler kendilerine çalışanların motivasyon düzeyleri sorulduğunda, bu durumu onların işte neler yaptıklarını anlatarak tanımlamaya çalışırlar. İşte sizin çalışanlarınız da aynı bilgeye ihtiyaç duyarlar. Yönetici ile gerçekleştirilen olumlu etkileşim, çalışanların motivasyonunda anahtar faktöre sahiptir. Yöneticiler her çalışanına haftada bir saat ayırmayı programlarına ekleyebilirler.
Bir lider, çalışanların nasıl bir gün geçireceklerinin kendi tutumuna bağlı olduğunun bilincindedir. Bireylerin işlerini sevmek ve benimsemek ile ilgili kendi kendilerine aldıkları kararların dışında, çalışanların motivasyon ve morali üzerinde en güçlü etkenlerden biri de yöneticileridir. Çalışan ile yöneticisi arasında gelişen doyumlu ilişki bireyin işinde daha fazla “anlam duygusu” yaşamasına neden olur.
Çalışanlara sadece sahip oldukları rolün ihtiyaçlarını yerine getirdiklerinden dolayı değil, kuruma sağladıkları katkılardan dolayı değerli oldukları ifade edildiğinde, katkılarından dolayı saygı gördüklerinde bu etkileşimin etkisiyle bireylerin işlerinde “anlam duygusu” yakalamada şansları artar.
Bir lider veya bir ekip sorumlusu olarak, çalışan motivasyonu üzerindeki etkinizi ölçmek oldukça zordur. Ancak çalışanlarınızın seçtiğiniz kelimelere, beden dilinize ve yüzünüzdeki ifadeye bakarak sizin gözünüzde nasıl bir değere sahip olduklarını anlamaları oldukça kolaydır. Bireylerin motivasyon ve moralini yükseltmekten sorumlu olan lider ancak davranışlarına hergün gereken dikkati göstererek iş yaşamı üzerinde etkili olabilir.
Ofisinize girerken sergilediğiniz tutum çalışanlarınızın “o” günkü motivasyon düzeyini belirler
Her sabah ofisinize girer girmez çalışanlarınız ile geçirdiğiniz ilk dakikalar kişilerin motivasyonu ve morali üzerinde önemli bir etki yaratır. İşe doğru başlayın. Gülümseyin. Dik ve güvenli bir şekilde yürüyün. İş ortamınızı dolaşın ve insanları selamlayın. O günden beklentilerinizi ve o günkü hedeflerinizi onlarla paylaşın. Çalışanlarınıza “o” günün verimli, harika bir gün olacağı duygusunu verin. Herşey sizinle yeniden başlar.
Motivasyonu yükseltmek için basit ancak güçlü kelimeler kullanın
Çalışanlarınızı sevin ve takdir edin. Doğru mesajları verin. Onlara değer verdiğinizi gösteren basit ancak güçlü motivasyon kelimeleri kullanın, örneğin “lütfen” “teşekkür ederim” “…..konusundaki katkın işin başarılmasını sağladı” gibi. Çalışanlarınızın henüz başladıkları güne bu tutumunuzla anlam katabilirsiniz.
Çalışanlarınızın onlardan tam olarak ne beklediğinizi anladıklarından emin olun
Liderin başarısız olduğu konuların başında, çalışanlardan ne beklediğini tam ve net bir şekilde onlara aktaramamak gelmektedir. Lider iş hedeflerini, istenilen sayıları, raporların son teslim tarihlerini ve şartların neler olduğunu net bir şekilde anlattığını zanneder ancak çalışana mesaj farklı gitmiş olabilir.
Koşullar, günün, işin veya projenin tam ortasında değişebilir. Ortaya çıkan yeni beklentiler yetersiz bir şekilde iletilirken, değişimin gerekçesi ve ortaya çıkan genel durum nadiren tartışılır. Buda çalışanların şirket başındaki kişilerin ne yaptıklarını bilmediklerini düşünmelerine yol açar, duyulan güven ve motivasyon düzeyi önemli ölçüde azalır.
Bütün bunları engellemek için çalışanlarınızdan geribildirim alın, tam olarak neye ihtiyacınız olduğunu anladıklarından emin olun. Hedeflerinizi ve bir görevin veya projenin nedenlerini onlarla paylaşın. Örneğin bir üretim şirketinde, kaliteli bir ürünün kısa zamanda bitmesini istediğinizde sadece miktarı vurgulamayın. Bir görevin veya projenin tam ortasında bir değişiklik yapmak zorunda kaldığınızda, çalışanlarınıza bu değişikliğe neden ihtiyaç duyduğunuzu, hatta onlara bu konu ile ilgili bildiğiniz herşeyi anlatın. Bunu yaparak “o” iş gününü anlamlandırın.
Düzenli geribildirim verin
Liderler kendilerine çalışanların motivasyon düzeyleri sorulduğunda, bu durumu onların işte neler yaptıklarını anlatarak tanımlamaya çalışırlar. İşte sizin çalışanlarınız da aynı bilgeye ihtiyaç duyarlar. Bir projede iyi çalıştıklarını veya ortaya çıkan sonuçtan sizin hayal kırıklığı yaşadığınızı bilmek isterler. Bu bilgi onlara ortaya çıkan durumun hemen arkasından verilmelidir.
Eğer bir olumsuzluk yaşanmışsa, olumlu bir sonuca ulaşabileceklerinden emin olmak için sizinle tekrar çalışmaya ihtiyaç duyarlar. Günlük veya haftalık plan yapın ve içinde geribildirimin yer aldığından emin olun. Uygulayacağınız bu yöntemin çalışanın motivasyonu ve morali üzerindeki olumlu etkisini görmek sizi şaşırtacaktır.
Çalışanlar olumlu veya olumsuz sonuçları duymak isterler
Çalışanlar olumlu katkılarının görülmesine ve ödüllendirilmeye ihtiyaç duyarlar. Kişiye özel yazılan “teşekkür” kartları ve küçük hediyeler ile ortaya çıkan sonuçların takdir edilmesi beklentilerin üstünde olumlu bir etki yaratır.
Bireylerden verimli bir çalışma elde edilememesi durumunda, adil, ilerleme kaydedildikçe anında geribildirimin verildiği, sürekliliği olan belli bir disiplin içinde uygulanan bir sisteme ihtiyaç duyulur. Unutulmaması gereken şudur; En büyük katkıyı sağlayan çalışanlarınızın dahi motivasyonu ve morali risk altındadır. Uygun olmayan bir şekilde ortaya koyulan veya hiç sözü edilmeyen problemler, olumlu motivasyonun hızla düşmesine neden olur.
Sihir değil disiplin işi
Birinci kademe yöneticiler sıklıkla şu soruyu sorarlar “Çalışanları nasıl motive edebilirim?” Bu yanlış bir sorudur, bunun yerine “Her bir çalışanın iş hedefleri ve yürütülen faaliyetler ile motive olduğu bir iş ortamını nasıl yaratabilirim?” sorusunu sormak yerinde olur.
Bu soruya verilecek doğru yanıt şudur: Siz liderler genellikle ne yapmanız gerektiğini bilirsiniz, örneğin sizi neyin motive ettiğinin bilicindesinizdir. Eksik olan şey, çalışan motivasyonu ile ilgili bildiklerinize sadık kalarak onları sürekli ve disiplinli bir şekilde uygulamamanızdır. Yazar Jim Collin, disiplinli kişilerin disiplin gerektiren şeyleri hergün yaparak iyi durumda olan şirketleri mükemmele taşıdıklarını söyler.
Sürekli öğrenmeye ve yeni fikirler deneyimlemeye hazır olun
Eğitim ve öğrenim için ulaşabildiğiniz her yolu kullanın. Şirket içinde eğitimci yetiştirebilir veya şirket dışındaki eğitim danışmanlık şirketleri ve üniversitelerden destek sağlayabilirsiniz. Eğer şirketiniz eğitim destek planı önerisinde bulunursa, sağlanan bu olanağın tümünü kullanmaya gayret edin.
Eğer bir eğitim planınız mevcut değilse, İnsan Kaynakları profesyonelleri ile bir eğitim planı oluşturmak üzere hemen harekete geçin. Sürekli öğrenmek sizi gelecek on yıl içerisinde beklenen değişikliklere hazırlayarak kariyerinizde ilerlemenizi sürekli kılacak biricik yöntemdir.
Çalışanlarınızın motivasyonu için onlara zaman ayırın
Yönetici ile gerçekleştirilen olumlu etkileşim, çalışanların motivasyonunda anahtar faktöre sahiptir. Yöneticiler her çalışanına haftada bir saat ayırmayı programlarına ekleyebilirler. Herkese duyuru yaparak üç ayda bir performans gelişim toplantıları düzenleyin, böylece çalışanlar sizinle ne zaman gerçekten yakın olacaklarını ve onlara vakit ayıracağınızı bilirler. Bu yaklaşımınızla çalışanlarınızın bütün bir yılının yüksek motivasyonla daha verimli geçmesini sağlarsınız.
Çalışanların gelişimlerine odaklanın
Birçok kişi iş ortamında öğrenmek ve becerilerini geliştirmek ister. Nedenleri terfi, farklı bir iş, yeni bir pozisyon veya bir liderlik rolü olabilir, bunlardan hangisi olursa olsun vereceğiniz desteği takdirle karşılarlar.
Bireylerin becerilerini geliştirmek için deneyimlemeyi ve orta derecede risk almayı cesaretlendirin. Çalışanlarınızı kişisel olarak tanıyın, onları neyin motive ettiğini, kariyer hedeflerinin neler olduğunu ve neleri başarmak istediklerini sorun. Her kişi ile performans gelişim planı yapın ve planın uygulanmasında destek verin. Planları somutlaştırmak için üç ayda bir uygulamaya koyulan performans geliştirme toplantıları sözünü ettiğimiz desteği vermeniz için iyi bir fırsat oluşturur.
Genel durumu ve hedefleri paylaşın
Organizasyonunuzdaki diğer kişiler, ekibinizin hedefleri ve hangi yönde ilerlemekte oldukları ile ilgili sizin tarafınızdan bilgilendirilmek isterler. Uygulamayı kararlaştırdığınız herhangi bir aktivitenin nedenleri ile ilgili ne kadar ayrıntılı bir açıklama yaparsınız o kadar iyi olur.
İş ortamına bir ziyaretçi veya müşteri gelmeden önce çalışanlarınızı hazırlayın. Bilgiyi paylaşmak, gelişim için fikir oluşturmak, yeni politikaları hayata geçirebilmek için düzenli toplantılar organize edin. Çalışanları etkileyen politikaları uygulamaya geçmeden önce, bilgi toplamaya odaklanan gruplar kurun. Problem çözme ve süreç geliştirme ekiplerinin gelişmelerini sağlayın.
Bir ekibi, departmanı veya bölümü etkin bir şekilde yönetebilmek sorumluluk almayı gerektirir. Liderlik yaptığınız kişilerin çalışmalarından, kendi çalışmalarınızdan ve hedeflerin başarılmasından sorumlu olmak öncelikleriniz arasında birinci sırada yer almalıdır.
Eğer işe aldığınız kişilerin yeteneklerinden memnun değilseniz; ekibinizin almakta olduğu eğitimi tatminkar bulmuyorsanız; ve eğer satışlar ve muhasebe, hedeflerinizin, planınızın ve yönünüzün değişmesine neden oluyorsa, kendinize “Bütün bunların sorumlusu kim?” sorusunu sorun.
Sorunlara çözüm bulduğunuzda, insanlar size saygı duyarlar ve sizi izlerler. Bu yaklaşımınızla “siz” çalışanların motivasyonlarının doğal olarak yükseldiği bir iş ortamı yaratırsınız. Başlattığınız bu hareketle, çalışanlarınızın şirketinizde tecrübe kazanmalarına imkân vermiş olursunuz.
Sonuçta insanlar kendi gerçeklerini, düşüncelerini, davranışlarını sergilemelerine olanak verecek bir yönetici ile çalıştıklarında motivasyon düzeyleri yükselir ve bu da işlerinde “anlam duygusu” yakalamalarını kaçınılmaz kılar.
Kaynak:
- Susan M. Heathfield, “You Can Make Their Day: Ten Tips for the Leader About Building Employee Motivation and Morale At Work”
Yorum Bırakın
E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmiştir