Caz Sever misiniz?

Örgüt psikolojisi alanında çalışan bir akademisyen olan Barret, girişimcileri bir caz müzisyenine benzeten bilimsel bir makale yayınladığı zaman, alaycı bir tebessümle karşılanmıştı. Oysa Barret bu benzetmeyi kurumsal öğrenme sürecine uyarlarken, girişimciliği daha iyi anlamamızı sağlamaya çalışıyordu.

Örgüt psikolojisi alanında çalışan bir akademisyen olan Barret, girişimcileri bir caz müzisyenine benzeten bilimsel bir makale yayınladığı zaman, alaycı bir tebessümle karşılanmıştı. Oysa Barret bu benzetmeyi kurumsal öğrenme sürecine uyarlarken, girişimciliği daha iyi anlamamızı sağlamaya çalışıyordu. 

Kimler Cazcı Olur? 

Caz müziğinin diğer müzik türlerine benzemeyen farklı bir mantığı vardır. Ve gerçekten de girişimciliğe çok benzeyen özellikler taşır. Ne bir orkestranın yönetmen liderliğinde bir müzik parçasının yazılı notalarını takip etmesine benzer, ne de sonradan bir çok düzeltiden geçen stüdyo kaydına. Caz müzisyenleri eşzamanlı olarak doğaçlamalı canlı müzik yaparlar. Doğaçlama kelimesinin Latince karşılığı olan improvisus, “zamanından önce görülemeyen” anlamına gelir. Caz müziği büyük bir esneklikle ve her yeni gelişen duruma sürekli uyum sağlayarak gelişir. 

Caz müzisyenleri “çalkantılı bir kargaşa ortamında müzik yaparlar, belli belirsiz yapılandırılmış bir malzemeyi birbirlerinden bağımsız olarak yorumlarlar; malzemeyi ve üslubu sürekli yenilemek onlar için neredeyse kutsal amaçtır…” Sık sık jam session‘lara “takılırlar”; bu teklifsiz ortamlarda sanatın inceliklerini öğrenirler. Caz eylem ve inisiyatif demektir. Edilgenlik düşünülemez bile. Müzisyenlerin her biri zirveye tırmanma uğraşı içindedir ve belirsizliğin sınırlarını zorlar. Müzik onları nereye götürürse oraya, bazen tökezleyerek, ancak hatalarından öğrendikleriyle yeni müzikal fırsatlar yaratarak ilerlerler. Cazın özünde, kendinden önceki icracıların bıraktığı miras üzerine yeni ve denenmemiş, yaratıcı yollar denemek için risk almak vardır. Bir caz müzisyeni elinde ne malzeme varsa, onunla müzik yapar; kendinden öncekilerden devraldığı akorlar, ritmik kalıplar, motifler ya da cümlecikler üzerine yeni bir anlam kurar. 

Cazcılar birbirlerini besleyerek, dinleyicinin destekleyici enerjisinden yaratıcı güç alarak, gevşek dokulu bir yapıda kah birbirlerine arka çıkarak kah solo performanslarla müzik yaparlar. Caz minimalist bir ortamda gelişir, kaynaklar kıttır; sonucu müzisyenin bireysel performansı belirler. Hataları örtbas etmek zordur, ancak her hata yeni bir senteze yol açtığı için hoşgörülür. 

Bu derginin konusu hiç kuşkusuzu caz değil. Ancak “caz müzisyeni teşbihi” girişimcilerde saptanmış ve incelenmiş olan birçok özelliği içinde barındırdığı için zihin açıcı bir benzetmedir. 

Kimler Girişimci Olur? 

Girişimcilikle ilgili zengin literatürü taradığımız zaman, girişimciliğin başlıca iki boyutu olduğu görülür. Birinci boyut, dünya ve ülke ekonomisinden tutun da piyasa koşulları, sektör özellikleri, tüketici beklentileri, mali kaynaklar ve daha bir çok dış etkenin söz konusu olduğu çevre koşullarından oluşur. İkinci boyut ise girişimci bireyin psikolojik özelliklerine ilişkindir. Gerçekten girişimci kişiler seçkin özelliklere sahip farklı insanlar mıdır? Onları girişimci yapan özellikler nelerdir? 

1. Sorgulayıcılık ve fırsatları görmek: Girişimciler bardağın dolu yarısını gören, özgüvenleri yüksek ve sorgulayıcı kişilerdir. İyimserler fırsatları değerlendirmede daha başarılıdırlar. Girişimciler sürekli fırsat kollayan ancak pek de araştırmacı olmayan kişilerdir. Bir araştırmaya göre, girişimcilerin yüzde 71’inin eski tecrübeleriyle yetindikleri, yüzde 20’sin tesadüfen konuya girdiği, ancak yüzde 4’ünün daha önce bir araştırma yaptığı saptanmıştır (Bhide, 2000).

2. Eylem odaklılık ve proaktivite. Başarılı girişimcilerin işe girişmeden önce uzun uzadıya plan da yapmadıkları görülmüştür. Onlar özgüvenleri ve fırsatları kolay algılamaları sayesinde kararlı ve hemen harekete geçmeye hazırdırlar. 

3. Başarı yönelimiGirişimciler fırsat arayışını ve elle tutulur hedefler belirleyip sonuç almayı tetikleyen bir başarı yönelimine sahiptirler. Para, sadece başarının göstergesi olduğu için önemlidir.

4. Belirsizliğe tahammül. Girişimciler belirsizlikten rahatsız olmaz, risk algıları düşüktür. Belirsizlik onlara yeni ve yaratıcı seçenekler sunar. 

5. Yaratıcılık. Girişimciler belirsiz durumlarda problemlere ve zorlayıcı koşullara çözüm yaratmakta ustadır. Çoğu başarılı girişim aslında olağanüstü fikirlerden doğmamıştır. Bhide’a göre 500 büyük şirketin kurucusundan ancak yüzde 6’sı çarpıcı bir fikre sahipti, yüzde 88’inin başarısı “sıradan bir fikrin olağanüstü uygulaması”na dayanmaktaydı. 

6. Bağımsızlık, iç kontrol odağı. Girişimciler, bağımsızlık ve özerklik ister, kendi işinin patronu olma arzusu duyar. Girişimci insanların işlerini yapmaları için bir dış kontrole ya da talimata ihtiyaçları yoktur. İç kontrol odağı, yeterlilik duygularını pekiştirir ve elde ettikleri sonuçları kendi davranışlarına bağlamalarına neden olur. 

7. Risk almaya yatkınlık. Risk almaya yatkınlık girişimcilikle bir arada gider. Özgüvenleri ve yeterlilik duyguları risk algısını azaltır ve proaktif eğilimlerini güçlendirir. Yine de bilinçsizce riske girmezler. Özellikle başkalarının risklerini azaltacak önlemler alırlar. 

8. İlişki ağları ve ittifak kurmak. Sınırlı kaynak sorunlarını aşmak için dostlara ve müttefiklere ihtiyaçları vardır. Dost öğütleri, tavsiyeler, içerden bilgi alma gibi desteklerle kısıtlı kaynakları aşma yolları ararlar. 

9. Ekip çalışması. Girişimcilerin başarısı ekip çalışmasına bağlıdır ve ekibin enerjisi ve yetenekleri onlara güç verir. Öte yandan girişimcinin ekibin ve bireylerin performansını iyi değerlendirmesi ekip üyelerini de başarılı kılar. 

10. Kişisel yeterlilik inancı. Girişimciler bir fark yaratabileceklerine ve çevrelerini değiştirebileceklerine inanırlar. Başarı ve başarısızlığın kendi ellerinde olduğunu düşünürler. Bu kişisel yeterliliğine olan inançları özgüvenlerini yükseltir, risk algısını azaltır ve proaktiviteyi artırır. 

11. Sebat ve kararlılık. Girişimcilik mücadelesi sebat ve kararlılık gerektirir. Kısıtlı kaynaklar, yenilikçi fikirler, beklenmedik engeller azim gerektirir. 

12. Doğaçlama. Sürekli değişen bir ortamda sürekli ortaya çıkan zorluklara karşı girişimcilerin de doğaçlama tepkiler geliştirmesi gerekir. Araştırmaya ve planlamaya da fazla rağbet etmedikleri için esnekliklerine ve uyum yeteneklerine güvenmelidirler. 

13. Deneycilik. Girişimciler deneme yanılmayla öğrenmeyi, neyin işe yaradığını görmek için şanslarını denemeyi severler. Onlar için hiçbir sorunun tek doğru çözümü yoktur. 

Kaynak:

  1. Barrett, F. J.(1998). “Creativity and improvisation in jazz and organizations: Implications for organizational learning”. Organization Science, 9 (5), 605-622.
  2. Bhide, A. (2000). The Origin and Evolution of New Businesses, Oxford University Press, USA.
  3. Pendergast, W. R., “Entrepreneurial Contexts and Traits of Entrepreneurs” in E. Baum ve C. McHargue (eds) 2003 ECI Conference on Teaching Entrepreneurship to Engineering Students, 2004, paper 8, http://services.bepress.com/eci/teaching/8

Diğer Makaleler

Yorum Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmiştir

Son Makaleler

En Çok Yorumlanan

Öne Çıkan Videolar

Hayatın Hakkını Vermek

Hayatın Hakkını Vermek | Prof. Dr. Acar Baltaş | TEDxIzmir

Mesleğimi nasıl seçmeliyim?

Kurumların yönetim felsefesini hayata taşıyan insan ve değişim projeleri üzerine çalışan Prof. Dr. Zuhal Baltaş, mesleğinizi nasıl seçmelisiniz konusu üzerine bilgi veriyor.

Hayalini Yorganına Göre Uzat

Prof. Dr. Acar Baltaş, TEDxAnkara'da yaptığı konuşmada istek ve başarı arasındaki ilişki ile "yatkın olduğumuz şeyleri hayal etmenin" önemini anlatıyor.

Öne Çıkan Kitaplar

Personova Kişilik Envanteri Testi