“Çirkin Ördek Yavrusu” Olmamak

“Çirkin Ördek Yavrusu” Olmamak

Kurum kültürü, o kurumda çalışanların sahip olduğu ve paylaştığı yaşam biçimidir. Kurum kültürü iki biçimde oluşur ve gelişir: Otorite tarafından ve tüm çalışanlar tarafından. Kurum kültürünün otorite tarafından oluşturulması, sistemin kurum içinde belli bir grup tarafından temsil edilmesi ve kuruma yönelik amaç, değer ve önceliklerin diğer çalışanlara dayatılması sonucunu doğurabilir. Oysa sistemin tüm bireyler tarafından temsil edilmesi, çalışanların da geliştirmek amacıyla kurum kültürünü yapıcı bir biçimde sorgulaması sonucunu verir. Böyle bir süreç sonucunda kurum bünyesinde yer alan kişilerin kültürel değişime önderlik edebilmesini, bir anlamda kültürün taşıyıcısı ve yaratıcısı olabilmesini sağlar. Kaldı ki, tüm çalışanların kurum kültürünün oluşumunda söz sahibi olmaları çağdaş katılımcı yönetim anlayışının da bir gereğidir, katılımcılığın da çalışan motivasyonu ve performansını olumlu yönde etkilediği artık bilinen bir gerçektir.

Kurumlar birer organizmadır; içindeki bireyler birbirini besleyerek, doğru zamanda gerekeni yaparak, bu yapının varlığını sürdürmesini ve gelişmesini sağlamaya çalışırlar.

Kurum kültürü, o kurumda çalışanların sahip olduğu ve paylaştığı yaşam biçimidir. Kurum kültürü iki biçimde oluşur ve gelişir: Otorite tarafından ve tüm çalışanlar tarafından. Kurum kültürünün otorite tarafından oluşturulması, sistemin kurum içinde belli bir grup tarafından temsil edilmesi ve kuruma yönelik amaç, değer ve önceliklerin diğer çalışanlara dayatılması sonucunu doğurabilir. Oysa sistemin tüm bireyler tarafından temsil edilmesi, çalışanların da geliştirmek amacıyla kurum kültürünü yapıcı bir biçimde sorgulaması sonucunu verir. Böyle bir süreç sonucunda kurum bünyesinde yer alan kişilerin kültürel değişime önderlik edebilmesini, bir anlamda kültürün taşıyıcısı ve yaratıcısı olabilmesini sağlar. Kaldı ki, tüm çalışanların kurum kültürünün oluşumunda söz sahibi olmaları çağdaş katılımcı yönetim anlayışının da bir gereğidir; katılımcılığın da çalışan motivasyonu ve performansını olumlu yönde etkilediği artık bilinen bir gerçektir.

Her düzeyde çalışanın kendini o kuruma ait hissetmesi, performansını, yani iş sonuçlarını etkiler. Bu sürecin gerçekleşmesi üç kavrama bağlıdır:

  1. Kurumun kültürü,
  2. Çalışanın kurumsal farkındalığı,
  3. Çalışanın o kurumun kültürünü benimsemesi ve yansıtması.

Çalışanın kurumsal farkındalığı, kişinin çalıştığı kurumda egemen olan güç ilişkilerini, değerleri, öncelikleri ve davranış normlarını kavrama ve kullanma becerisidir. Bu yetkinlik, bireyin çevreye olan duyarlılığı, kişisel amaçları ve değerleriyle ilintilidir. Değer sistemini tanımlarken burada dürüstlük, açıklık gibi etik kavramları kriter olarak almak yeterli değildir, bunun dışında günlük yaşam tarzımızı belirleyen kriterleri de göz önüne almamız gerekir. Çalışanın kurum kültürünü benimsemesi ve yansıtması, kurum itibarının birey itibarına, bireyin kimlik özelliklerini kurum değerlerine dönüştürme ivmesini artırır.

Kişisel beceriler bir kurumda çalışanın o kurum kültürü ile ilgili farkındalık kazanabilmesinde çekirdeği oluşturur, kurumda günlük akışı sağlayan tarzların hayata yansımasını kolaylaştırır. Misyon ve müşteri ihtiyaçları arasındaki bağlantıların farkında olabilmek, bu nüvenin işlenmesiyle artırılır. Bu farkındalık aynı zamanda kişinin o kurum kültürünü benimseyebilmesi, yani kendi değer ve alışkanlıklarıyla bağdaştırması açısından önemli bir etkendir. Bu amacın gerçekleşmesi, kurumun çalışanlarıyla birlikte ayakta tutması gereken, zaman zaman geri dönüp bakacağı, kalıcı biçimde yaşatacağı bazı kriterler vardır:

  1. Varoluş sebebinin kurumsal değer ve tutumlarla bütünleşmesi,
  2. Yapılandırılmış bilginin oluşturulması ve bilgi akışının sağlanması,
  3. İnsanların her düzeyde iletişim kurmasının teşvik edilmesi,
  4. Zaman kullanımı ve önceliklere duyarlılık gösterilmesi,
  5. Kurum yararları doğrultusunda hesaplı risk almanın özendirilmesi,
  6. Denetleme mekanizmalarının, denetim sıklığının ve yoğunluğunun belirlenmiş olması.

Tüm bu faktörler kurum içinde güven ortamı oluşmasını, bireylerin kendilerini önemli ve değerli hissetmelerini sağlar. Bunun sonucunda da bireyin içinde bulunduğu kurumun kültürünü benimsemesi, o kültürün sadece kullanıcısı ve taşıyıcısı olmakla yetinmeyip o kültürün eseri olması ve bununla kıvanç duymasını mümkün kılar. Böylece birey kendini o kurumun içerisinde “çirkin ördek yavrusu” gibi hissetmeyecek, kurumun sektöre katkılarında aktif rol alarak, kişiliğinin yaratıcı yönünü hayata geçirebilecektir.

Diğer Makaleler

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *

Son Makaleler

En Çok Yorumlanan

Öne Çıkan Videolar

Hayatın Hakkını Vermek

Hayatın Hakkını Vermek | Prof. Dr. Acar Baltaş | TEDxIzmir

Mesleğimi nasıl seçmeliyim?

Kurumların yönetim felsefesini hayata taşıyan insan ve değişim projeleri üzerine çalışan Prof. Dr. Zuhal Baltaş, mesleğinizi nasıl seçmelisiniz konusu üzerine bilgi veriyor.

Hayalini Yorganına Göre Uzat

Prof. Dr. Acar Baltaş, TEDxAnkara'da yaptığı konuşmada istek ve başarı arasındaki ilişki ile "yatkın olduğumuz şeyleri hayal etmenin" önemini anlatıyor.

Öne Çıkan Kitaplar

Personova Kişilik Envanteri Testi