Kendi isteklerimizle başkalarının istekleri arasında uyum sağlamak için iki önemli alışkanlıktan vazgeçmek gerekiyor: İddialaşmak ve münakaşa etmek. Münazaralarda ve mahkeme salonlarında taraflardan biri kendini savunur, karşı tarafı da onun iddialarını çürütmek için dinler. Ne münazaracıların ne de avukatların birbirleriyle geçinmeye niyetleri vardır. Bir daha birbirlerinin yüzüne bakmaları gerekmez. O yüzden de ne söylediklerine nasıl söylediklerine dikkat etme ihtiyacı duymazlar. Bizler farklıyız. Hayatın her aşamasında birbirimizle karşılıklı bağımlılık içindeyiz. Günlük hayatı paylaştığımız bazen de kader birliği ettiğimiz insanlarla anlaşmak, işbirliği yapmak zorundayız. O halde amacımız insanlarla bağlantı kurmaktır, onları yenmek değil. İşte olsun, aile hayatında olsun, bugün mağlup ettiğimiz insan yarın işbirliğine ihtiyaç duyacağımız insan olabilir.
Yorum Bırakın
E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmiştir