Casuslar Soğuktan Değil, Değerlendirme Merkezinden Geldiler…

Dünyanın iki kutuplu gerilimi yaşamakta olduğu ve soğuk savaşın tüm hararetiyle sürdüğü 1963 yılında, kendisi de eski bir casus olan İngiliz romancı John le Carre’nin bugün artık bir klasik olan Soğuktan Gelen Casus romanı yayınlandı. Kitabın unutulmaz kahramanı olan, Doğu Alman gizli servisine sızmak için bu ülkeye iltica etmiş görünen kurt İngiliz casusunu daha sonra çevrilen filmde ünlü oyuncu Richard Burton canlandıracaktı. İnsanlığın kollektif hafızasında derin izler bırakmış olan iki kutuplu dünyanın kuruluş tarihi, iki büyük dünya savaşına uzanırken, bir yandan da, bugün nereden geldiğini pek de düşünmeden kullandığımız değerlendirme merkezlerinin doğuş hikayesine tanıklık eder.

Dünyanın iki kutuplu gerilimi yaşamakta olduğu ve soğuk savaşın tüm hararetiyle sürdüğü 1963 yılında, kendisi de eski bir casus olan İngiliz romancı John le Carre’nin bugün artık bir klasik olan Soğuktan Gelen Casus romanı yayınlandı. Kitabın unutulmaz kahramanı olan, Doğu Alman gizli servisine sızmak için bu ülkeye iltica etmiş görünen kurt İngiliz casusunu daha sonra çevrilen filmde ünlü oyuncu Richard Burton canlandıracaktı. İnsanlığın kollektif hafızasında derin izler bırakmış olan iki kutuplu dünyanın kuruluş tarihi, iki büyük dünya savaşına uzanırken, bir yandan da, bugün nereden geldiğini pek de düşünmeden kullandığımız değerlendirme merkezlerinin doğuş hikayesine tanıklık eder. 

Subayları Seçerken…

I. Dünya Savaşı’ndan yenik çıkan Almanya, 1927 yılında ordusunu yeniden yapılandırma çalışmalarına girişmişti. Orduya alınacak subayların doğru yöntemlerle seçilmesi gerekiyordu. Böyle bir düşüncenin ortaya çıkışı, deneysel psikolojinin temellerinin atıldığı, ilk psikometrik testleri oluşturan araştırmacı psikologların ülkesi olan Almanya için hiç de şaşırtıcı değildi. İlk akla gelen kağıt-kalem testlerinin yanı sıra karmaşık simülasyonlardan da yararlanıldı. Aynı anda çok sayıda ölçme tekniği kullanılarak çok sayıda gözlemci tarafından karmaşık davranışlar izlenmekteydi. Psikologlar, hekimler ve subaylardan oluşan bir gözlemciler heyeti, adayları 2-3 gün boyunca çeşitli durumlarda izleyerek üst rütbeli görevlilere rapor veriyorlardı. Subay adaylarının liderlik ve zihinsel yeteneklerine, askerlik niteliklerine bakılıyor, oldukça öznel yorumlarla da olsa genel bir kişilik profili oluşturuluyordu. İlk değerlendirme merkezlerinin temelleri böylece atılmış oldu. 

II. Dünya Savaşı’nın en civcivli günlerinde İngiliz ordusu ise subaylarını mülakat yöntemiyle seçmeye devam ediyor, ancak istenen sonucu alamıyordu. Alman ordusundaki uygulamalardan haberdar olan Sir Andrew Thorne 1942 yılında Muharebe Dairesi Seçme Kurullarının oluşturulmasına önayak oldu. Subay adayları, askeri uzmanlar, psikiyatrlar ve psikologlardan oluşan karma bir heyet tarafından değerlendirilmeye başlandı. Testler, grup tartışmaları, kısa sunumlar, stres altında sosyal becerileri ortaya çıkaran lidersiz grup çalışmaları gibi teknikler kullanıldı, inisiyatif, liderlik, işbirliği ve engel karşısındaki davranış incelendi. Bir askeri gözlemci de katılımcılarla birlikte yaşıyor, yemek yiyor, onları sosyal ortamlarda değerlendiriyordu. Daha sonra tüm tekniklerden elde edilen sonuçları heyet üyeleri aralarında tartışıyor, son karar veriliyordu. Bugün kullandığımız değerlendirme merkezlerine çok yakın bir uygulama görülmekteydi. Yöntem kısa zamanda sivil kamu kuruluşlarına ve daha sonra da Avustralya ve Kanada’ya yayıldı.

Bilim Adamları Devrede…

Değerlendirme merkezi 1938’de ABD’de, H. Murray’in başkanlığında yürütülen Harvard Klinik Psikoloji Çalışmaları sırasında sistemli bir yönteme dönüştü. Murray kişiliğe bütünsel yaklaşıyor, insanların yaşam biçimlerini ve geçmişlerini inceliyor, çok çeşitli tekniği bir arada kullanmanın daha bütünsel bir profil ortaya çıkardığına inanıyordu. Çağdaş DM yönteminin omurgasını oluşturan temel öğeler bu araştırma sırasında berraklık kazandı: 

  • Çok sayıda ölçme aracı ve yöntemi kullanma 
  • Gözlemlenebilen davranışa odaklanma 
  • Kişileri farklı koşullarda ve farklı ödevler karşısında gözlemleme 
  • Çok sayıda gözlemciden yaralanma (Murray 5 hakem kullanıyordu) 
  • Tartışma yöntemiyle gözlemcilerin kişisel yanılgısını önleme 

Ve casuslar…

1945’lerde ABD savaşa girdi. Yeni kurulan Stratejik Hizmetler Dairesi (bugünkü CIA), savaşta görev yapacak gizli servis elemanlarını seçmekle görevlendirildi. Murray ve arkadaşlarından ve dönemin tüm tanınmış psikologlarından yardım istendi. Zaman kısıtlıydı, çok çeşitli koşullarda çok farklı görevler üstlenecek olan casusları bir an önce seçmek gerekiyordu. Casuslardan beklenen işler hızla analiz edildi, iş örnekleri oluşturuldu. Adaylar 3 gün boyunca bir casusluk senaryosunu yaşadılar, çeşitli durumsal alıştırmalara girdiler, duvarlardan aştılar, köprüleri geçtiler, ambarlar inşa edip gizlendiler, harita testinden geçtiler, stres mülakatına alındılar. Yaklaşık 7000 aday, kişilik özellikleri ve davranışları açısından değerlendirildi. Uygulama sonunda yöntem, 1948 yılında Assessment of Men adlı bir kitapçıkta toplandı ve personel değerlendirme ölçütleri olarak yayınladı. Artık yalnız casuslar değil, tüm kamu çalışanları da mülakatın yanı sıra değerlendirme merkezinden geçmeye başladı. 

Artık değerlendirme merkezleri kendini kanıtlamıştı ve dünyayı fethetmeye hazırdı.

Kaynak:

  1. Lee, G., D. Beard. (1994). Development Centres, McGraw-Hill.

Diğer Makaleler

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *

Son Makaleler

En Çok Yorumlanan

Öne Çıkan Videolar

Hayatın Hakkını Vermek

Hayatın Hakkını Vermek | Prof. Dr. Acar Baltaş | TEDxIzmir

Mesleğimi nasıl seçmeliyim?

Kurumların yönetim felsefesini hayata taşıyan insan ve değişim projeleri üzerine çalışan Prof. Dr. Zuhal Baltaş, mesleğinizi nasıl seçmelisiniz konusu üzerine bilgi veriyor.

Hayalini Yorganına Göre Uzat

Prof. Dr. Acar Baltaş, TEDxAnkara'da yaptığı konuşmada istek ve başarı arasındaki ilişki ile "yatkın olduğumuz şeyleri hayal etmenin" önemini anlatıyor.

Öne Çıkan Kitaplar

Personova Kişilik Envanteri Testi