İşten ayrılanlara destek programı uygulayan şirketler, tüketiciler tarafından “sağlam değerleri olan, manevi yönden sağlıklı, topluma ve çalışanlarına karşı sorumlu” olarak algılanıyor. 

Hayat olaylarının kişiye yüklediği stres miktarını gösteren “sosyal uyum ölçme listesi”ne göre, işten çıkarılmak kişide 100 üzerinden 49 puanlık bir stres yükü yaratıyor. 

İşten çıkarılan kişilerin stres yaşadıklarını tahmin etmek zor değil; ancak birçok araştırma, bu kişilerin eski şirketlerine karşı “düşmanlığa” varan duygular beslediğini gösteriyor. Örneğin, Vault, Inc. ve Andersen danışmanlık şirketleri tarafından 1200 kişi üzerinde yapılan bir araştırmaya göre, işten çıkarılan kişilerin; 

• yüzde 67’si eski şirketine bir daha hiçbir şekilde geri dönmeyeceğini,
  
• yüzde 70’i eski şirketini asla başkalarına tavsiye etmeyeceğini söylerken, 
  
• yüzde 15’i ise, şirketi mahkemeye vermeyi düşünüyor (sadece bu araştırma grubu dahilinde dahi, 180 dava söz konusu olabilir). 
  
• İşten çıkarılan kişilerin, eski şirketlerine ve yöneticilerine yönettikleri pek çok “suçlama” var; bu suçlamaların en belirgin nedeni ise, işten çıkarma işleminin yapılış “biçimi”. Araştırmaya katılanların;
  
• yüzde 49’u, işten çıkarma sürecinin şirketin değerleriyle tutarlı olmadığını, 
  
• yüzde 44’ü ise kendisini işten çıkaran yöneticisinin, bunun neden gerekli olduğunu açıklayamadığını belirtiyor.  

Sonuç olarak, işten çıkarılanların yüzde 71‘i, eski şirketine karşı geliştirdiği olumsuz duyguların nedeni olarak “işten çıkarılma şekli”ni öne sürüyor. Bunun gibi pek çok araştırma, işten çıkarma işleminin “nasıl” yapıldığının büyük önem taşıdığını ortaya koyuyor. Bu sancılı süreçte sisteme yönelik uzun vadeli bir bakış açısı, yöntem ve iletişim, önemli rol oynamaktadır.

Zorunlu işten çıkarmalarda, işten çıkarılan kişilere olduğu kadar, bu süreci yürütmek zorunda olan yöneticilere de verilen kapsamlı ve sistematik hizmetleri içeren işten ayrılmada destek programı, işten çıkarma işleminin “uygun bir biçimde” yürütülmesine odaklanır. 

1970‘li yıllarda uygulanmaya başlanan program, işten ayrılanlara ve zorunlu işten çıkarma uygulaması yapan şirketlere sağladığı yöntemler sayesinde tüm dünyada hızla yaygınlaşmış, günümüzde Fortune 500 şirketlerinin yüzde 90‘ı tarafından uygulanılır hale gelmiştir. 

İşten ayrılmada destek programı uygulayan şirketler, tüketiciler tarafından da “sağlam değerleri olan, manevi yönden sağlıklı, topluma ve çalışanlarına karşı sorumlu” bir kurum olarak kabul edilmektedir. Tüketici düzeyinde yapılan araştırmalar, bu konudaki bilincin hızla yerleşmekte olduğunu göstermekte, bu değerlere sahip olan şirketlerin iş hacminde artışolduğunu ortaya koymaktadır. Aynı araştırmalar, “Fiyat ve kalitesinde belirgin bir fark yoksa, toplum için yararlı şeyler yapan şirketin ürünlerini alırım” diyenlerin sayısının son iki yılda yüzde 55‘ten yüzde 65‘e çıktığını göstermektedir. 

Bütün bu oranlar gösteriyor ki, işten çıkarılan kişilerin yaşadığı stres puanınıazaltan, şirketin iş hacminiartıran; işten ayrılan, işe devam eden ve işi yöneten kişilerin yaşamakta oldukları zor dönemi önemli ölçüde kolaylaştıran işten ayrılmada destek programı, % 100 faydalı.