İnisiyatif bir eylemi başlatmak, sürdürmek ve tamamlamaktır. İnisiyatif sahibi olmasını beklediğimiz çalışanların, çeşitli ve zorlayıcı etkinlikler içinde yer almalarını, engeller karşısında bile isteklerini ve azimlerini korumalarını, hedefe ulaşıncaya kadar vazgeçmemeleri beklenir. İnisiyatif, zorlayıcı hedefler doğrultusunda çaba göstermeye devam etmek ve işler sarpa sardığında bile kararlılığını korumaktır. Psikolog Bandura tarafından tanımlanan yeterlilik duygusu kişinin yapmaya kalkıştığı işi yapabileceğine olan inancıdır. Yüksek yeterlilik duygusuna sahip gençler kendilerine daha yüksek hedefler koyar, daha fazla çaba gösterir, zorluklar karşısında azimlidirler. Proaktif kişi, kendisini durumsal etkenlerle sınırlamayan ve dış dünyayı değiştirmeye yönelik eylemlere girişen kişidir. Yeni fırsatları kaçırmamak için sürekli çevresini tarar, inisiyatif sergiler, harekete geçer ve sonuç almadan işin peşini bırakmaz. Sanki fark yaratmayı misyon edinmiştir.
Yeni dünyanın iş koşulları her düzeydeki çalışanın karşılaştığı durumu muhakeme edip değerlendirmesini, anında çözüm üretecek esnekliğe ve inisiyatife sahip olmasını gerektiriyor. 21. yüzyıl genç insanların kendilerini sürekli yeniden yaratmak zorunda kalacakları bir ortam sunmaya aday. Küreselleşme sonrasında giderek “düzleşen” dünya, çalışanları hayatlarını sürekli yenileme zorunluluğuyla karşı karşıya bırakmaktadır. Bu tür kişiler azimli, inisiyatif sahibi ve uyum yeteneğine sahip bireyler olarak tanımlanmaktadır.
21. yüzyılın trendlerinden biri de her bireyin “ömür boyu öğrenme” yaklaşımını benimsemesi gereği. Ömür boyu öğrenciliği benimseyen kişiler, gelişim ihtiyaçlarını kendileri belirlemek ve öğrenme süreçlerini kendileri yönetmek zorundadırlar. Teknik bilgi ve beceri standartlarının sürekli yükseldiği bilgi çağının zorlayıcı iş ortamında gençler, başarılı olabilmek için kendi kendilerini yönlendiren öğrenciler olabilmelidirler.
İnisiyatif Sahibi Kişinin Özellikleri
İnisiyatif bir eylemi başlatmak, sürdürmek ve tamamlamaktır. İnisiyatif sahibi olmasını beklediğimiz çalışanların, çeşitli ve zorlayıcı etkinlikler içinde yer almalarını, engeller karşısında bile isteklerini ve azimlerini korumalarını, hedefe ulaşıncaya kadar vazgeçmemeleri beklenir. İnisiyatif, zorlayıcı hedefler doğrultusunda çaba göstermeye devam etmek ve işler sarpa sardığında bile kararlılığını korumaktır. İnisiyatif sahibi gençler;
- Yaptıkları işe kendilerini verir,
- Hayatta karşılaştıkları karmaşık ve zorlayıcı durumlara dikkatle odaklanır, yoğun bir çaba gösterir,
- Karşılarına engel çıktığı zaman, durumu yeniden değerlendirip stratejilerini değiştirmekten çekinmeden, hedeflerine ulaşmak için uğraşmaya devam ederler.
Yeterlilik Duygusu
Psikolog Bandura tarafından tanımlanan yeterlilik duygusu kişinin yapmaya kalkıştığı işi yapabileceğine olan inancıdır. Yüksek yeterlilik duygusuna sahip gençler kendilerine daha yüksek hedefler koyar, daha fazla çaba gösterir, zorluklar karşısında azimlidirler. Başarısızlıklardan sonra kolay toparlanırlar ve zaman içinde başarıya ulaşırlar. Bu tür gençler yeteneklerinin “Allah vergisi” ve değişmez olduğuna değil, öğrenilebilecek ve daha da geliştirilebilecek beceriler olduğuna inanırlar. Hataları ve başarısızlıkları öğrenme sürecinin doğal bir parçası olarak görürler. Kendilerini başkalarıyla karşılaştırmak yerine kendi yeteneklerini geliştirmeye bakarlar. Çevrelerini ve elde edecekleri sonuçları yönlendirmenin kendi ellerinde olduğunu düşünürler. Sonuç olarak, inisiyatif sahibi gençler kendi güçlü ve geliştirilmesi gereken yönlerini farkedebilen, kendilerine hedef koyabilen, hedeflerine ulaşmak için kendi stratejilerini oluşturabilen, kendi gelişimlerini izleyebilen, kendi öğrenme sürecini yönlendirebilen kişilerdir.
Proaktif Kişilik Özelliği
Proaktif kişi, kendisini durumsal etkenlerle sınırlamayan ve dış dünyayı değiştirmeye yönelik eylemlere girişen kişidir. Yeni fırsatları kaçırmamak için sürekli çevresini tarar, inisiyatif sergiler, harekete geçer ve sonuç almadan işin peşini bırakmaz. Sanki fark yaratmayı misyon edinmiştir. Bir deyişle, “durumdan vazife çıkarır”. Proaktif olamayan kişiler ise, önlerine çıkan fırsatları yakalamak bir yana, fark etmezler bile. Bir şeyleri değiştirmek için başkalarının eline bakarlar. Koşullara uyar ve hatta katlanırlar. Tepkilerinde daha çok reaktiftirler; çevreden gelen etkilere tepki olarak harekete geçer, kendi iradeleriyle bir sonuç almak için işe girişmezler. Çevrelerini kontrol etmek yerine çevreleri tarafından kontrol edilirler.
Proaktif davranışın içten gelen, zaman içinde sabit kalan bir eğilim olduğu düşünülürken, yeni araştırmalar bunun böyle olmadığını, bu özelliğin geliştirilebildiğini göstermiştir. Kirby ve arkadaşları tarafından 2002’de yapılan bir araştırmada, bir grup öğrenci dört ay süresince Stratejik Düşünme Sanatı başlıklı bir proaktivite eğitimine tabi tutulmuş. Eğitim, kritik olayları fark etmeyi, bunların etkilerini ve anlamlarını analiz etmeyi, strateji geliştirmeyi ve seçilen stratejileri uygulanmayı hedeflemekteydi. Eğitim süresince öğrenciler, fırsatları fark etmek ve yakalamak, tehditleri gözlemlemek ve önlem almak, temel yetkinlikleri harekete geçirerek rekabet avantajı sağlamak ve rakipleri saf dışı bırakmak konusunda yönlendirilmişlerdir. Eğitim öncesi ve sonrasında yapılan testler öğrencilerin büyük çoğunluğunun proaktif düşünme becerilerinin geliştirilebileceğini kanıtlamıştır. O halde insan kaynağını zamanın gerekleri doğrultusunda geliştirmeyi hedefleyen profesyonellerin, çalışanların proaktif potansiyelini açığa çıkarmayı misyon edinme zamanı gelmiştir.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *