• Farkı Yaratan Teknoloji Değil, Eğitim Tasarımıdır

    Yarım yüzyıla yakın bir zamandır psikolog bilim adamı Gagne’nin dokuz adımlı eğitim modeli, eğitimciler için bir amentü niteliği taşımayı sürdürüyor. Baltaş eğitimleri de yirmi yılı aşkın bir süredir bu modele uygun uygulanıyor. İnsan beyninin bilgiyi işlemek için kullandığı süreçlere ve mekanizmalara dayanan model, sınıf içi eğitimlerde olduğu kadar, e-öğrenmede de geçerliliğini koruyor. Hiçbir karmaşık teknoloji ya da gözalıcı multimedya tekniğinin, sağlam bir eğitim tasarımının yerini tutamadığı, eğitim içeriğinin etkinliğini artırmaya yetmediği biliniyor.

    DEVAMINI OKU
  • Finans Sektöründe e-Öğrenme Deneyimleri

    Finans sektörü, çok geniş bir insan kaynağı istihdam etmektedir. Fakat operasyönel görevlere ayırdıkları eğitimlerde sayılarının yüksekliği nedeniyle eğitimlerine ayrılan bütçe düşük olmaktadır. Bu noktada e-öğrenme devreye giriyor. Bu yazıda e-öğrenmenin finans sektöründe nasıl uygulanabileceği konusunda fikirler paylaşılıyor.

    DEVAMINI OKU
  • Öğrenmede Ateşleyici Güç: Motivasyon

    Öğrenme, kişinin ihtiyaçlarını fark etmesi, bu ihtiyaçları karşılayacak fırsatları ve bu fırsatların kendisine sağlayacağı ödülleri değerlendirmesi ve bunlara istemli bir tepki göstermesidir. Kişinin enerjisini öğrenmeye odaklaması, öğrenme durumuna aktif olarak katılması gerekir. Kişinin öğrenmeye katılıp katılmayacağını belirleyen güç ise öğrenme motivasyonudur. Doğal olarak eğitim, kişinin ihtiyaçlarını ve bu ihtiyacı giderecek fırsatları algılamasına yardımcı olur, performansını geliştirirse elde edebileceği ödülleri fark etmesini sağlayarak beklentilerini etkiler, bunun sonucunda da öğrenme motivasyonunu yükseltir. Aynı zamanda kişinin motivasyonunu doğru kullanmasını, uygun çabayla hedefe ulaşmasını da sağlar. O halde, başarılı bir eğitim tasarımının, motivasyonu artıran, bu motivasyonu üst düzeyde tutarak kişiye öğrenme serüveninde kılavuzluk yapan bir tasarım olduğunu söyleyebiliriz. Eğitim, kişileri öğrenmek için harekete geçirebildiği, istenen davranışları ortaya çıkarabildiği öçlüde başarı sonuç verir.

    DEVAMINI OKU
  • e-Öğrenmede Motivasyonu Artırma Yöntemleri

    e-Öğrenme uygulamalarında motivasyonu üst düzeyde tutmak için uygulanan yöntemleri şöyle özetleyebiliriz: Öğrenenin programdan elde edeceği kazanımları farklı sunun. Katılımcıyı riskli bir yaşantıyla karşı karşıya bırakın. Her kullanıcıya uygun içerik sağlayın. İçeriği çekici hale getirin. Çok aşamalı ödevler yapmasını sağlayın. İçsel geribildirim alma olanağı verin. Sonucu kendilerinin değerlendirmesini sağlayın.

    DEVAMINI OKU
  • İş Lideri Kuruma Damgasını Vurur

    İş Lideri Kuruma Damgasını Vurur

    Eğitim hayatımızda, ülkelerin kalkınması konusunda bize iki koşul gerektiği öğretilmişti: Birincisi zengin yeraltı ve yerüstü kaynakları, ikincisi sermaye birikimi. Bugün en kalkınmış ülkelere baktığımızda bunların çoğunun hiçbir kayda değer yeraltı ve yerüstü kaynağı olmadığını görüyoruz. Diğer taraftan sermaye global hareket ettiği için bir ülke içinde bulunması da koşul olmaktan çıktı. Bugün kalkınma için gerekli olan ileri teknoloji ise nitelikli insan kaynağına dayanıyor. Gelecek bilimci Naisbitt’in deyişiyle, kalkınmanın belirleyicisi ileri teknoloji (hi-tech) değil, yüksek insan kalitesi (hi-touch) oluyor.

    DEVAMINI OKU
  • İnsan Sermayesinin Yaşam Alanı

    İnsan Sermayesinin Yaşam Alanı

    Geçen yüzyılda, şirketleri bütünlük içinde ayakta tutan kurumsal kurallar ve usullerdi. Ancak iş ortamı değiştikçe kurum içi kural ve usuller de hızla değişiyor. Bugünün hızlı ve değişken dünyasında hızlı karar almak önemli bir rekabet avantajı. Hızlı karar alma zorunluluğu inisiyatif kullanmayı, esnek davranmayı, çeşitli olasılıkları hesaba katarak sorumluluk üstlenmeyi içeriyor. Bu koşullarda katı kurallardan söz etmek zor. Bütün bu koşullar altında şirketleri bir arada tutacak, ahenk içinde ve tutarlı çalışmayı sağlayacak olan nedir? Kurum kültürü. Kurum kültürü insanların işlerini yaparken ya da üretirken ortak düşünmelerini ve bunun sonucunda ortak hareket etmelerini sağlar. Kurum içinde ve dışında insanlar arasında kurulan dostça ilişkiler iyi geçinme davranışlarıdır. İyi geçinme kurum içinde yüksek moral ve ekip ruhunu güçlendirir. Yaratıcılığı, ekip çalışmasını, bilgi paylaşımını, yeni fikirlere açıklığı da geliştirir. İyi geçinme davranışlarının aşırı önem kazanması, düşük performansın hoşgörülmesine neden olur. Öne geçme davranışı ortak işlerle, karşılıklı çıkarlarla, ortak hedeflerle ilgilidir. İnsanlar kişisel olarak birbirlerini sevsinler sevmesinler, bu ortak çıkarlar uğruna bir araya gelirler. Öne geçmenin güçlü olduğu kurumlarda insanlar işe ve performansa odaklanmıştır.

    DEVAMINI OKU
  • Lou Gerstner anlatıyor: IBM deneyimi

    Lou Gerstner anlatıyor: IBM deneyimi

    On yıl önce Louis Gerstner IBM yönetimini devraldığında şirketin başı fena halde dertteydi. İşe başladıktan 3 hafta sonra hararetli tartışmalarla geçen 8 saatlik bir toplantıya tanık olduktan sonra aklı iyice karıştı, morali bozuldu. Sanki şifreli bir dilin konuşulduğu gizli bir örgüt toplantısındaydı, konuşulanlardan hiçbir şey anlamıyordu. Ancak toplantı onu gerçekle yüz yüze getirmeye yaradı: Bu şirketi eski parlak günlerine geri döndürmek gerekiyordu: “Bir şirket bir ‘kemik yığını’ haline gelmişse, her şeyi sil baştan yapmakta bir sakınca yoktur. Çünkü zaten kaybedilecek bir şey kalmamıştır.”

    DEVAMINI OKU
  • Ulusal Kültürden Kurumsal Kültüre

    Ulusal Kültürden Kurumsal Kültüre

    Bir ulusun tarihi, toplumsal yapısı ve kültürü ülke hayatının her alanında kendini gösterir. O ülkede faaliyet gösteren şirketlerin değerleri, normları ve yönetici tarzları da bu etkiden nasibini alır. Ulusal kültürün etkisindeki düşünce ve davranışlar kurum kültürlerinin içine de işler ve şirket, uluslar arası alana açıldığı zaman bile, ulusal kültürle yoğrulmuş örgütsel yapı ve süreçler denizaşırı ortamlara taşınır.

    DEVAMINI OKU
  • Kurum Kültürü ve Performans

    Kurum Kültürü ve Performans

    Güçlü kültürler çalışan davranışları arasında birlik ve tutarlılık sağlarlar. Bu anlamda kurum kültürü bir sosyal kontrol mekanizmasıdır. Kurum kültürü aynı zamanda insanların kurumda meydana gelen olayları ya da kurumsal süreçlerle ilgili kabulleri nasıl yorumlayacaklarını da belirler. Bir bakıma, Schein’ın deyişiyle kurum kültürü “insanların gündelik hayatlarına bir anlam katar, davranış kılavuzu sağlar ve en önemlisi, belirsiz ve öngörülemeyen bir iş ortamında çalışmanın yarattığı kaygıyı azaltır”. Temel kabuller ve değerlerle ilgili geniş çaplı bir görüş birliği sonuç olarak, davranışsal tutarlılığı artırır ve bunun sonucunda da kurumun faaliyetlerini gerçekleştirme yeteneği artar, kurumsal performans yükselir. Kültürle performans arasındaki ilişkiyi inceleyen ilk araştırmalar, kültürün gücünü içeriğine ve içerdiği temel değerlere bakarak değerlendirmişler, o nedenle de çelişkili sonuçlar elde etmişlerdi. Daha yeni araştırmalar, içeriğine bakmaksızın değerler ve normlarla ilgili görüş birliği ve benimsenme derecesini ele almakta ve daha tutarlı bulgularla karşılaşmaktadırlar.

    DEVAMINI OKU
  • The New York Times’in Hikayesi

    The New York Times’in Hikayesi

    2003 yılının Mayıs ayında medya dünyasına bomba gibi bir haber düştü. 107 yıllık tarihiyle ABD’nin ve dünyanın da en saygın yayın organlarından The New York Times’ın genç ve parlak muhabirlerinden birinin oturduğu yerden haber uydurduğu ve bu haberlerin gazetenin manşetlerinde yer aldığı ortaya çıktı. Haziran ayının ilk haftasında, gazete daha bir yıl önce 7 Pulitzer Ödülü ile taçlanmışken, anlı şanlı yazı işleri ve genel yayın müdürleri H. Raines görevini bırakmak zorunda kaldı. Bu olaydan sonra liderlik konusundaki çalışmalarıyla tanınan Warren Bennis konuyu inceleyen bir yazı yazdı. Biz de kurum kültürüyle ilişkisi nedeniyle bu yazıyı özetledik.

    DEVAMINI OKU
  • Narsistik Liderler Olumlu Kurum Kültürü Yaratamaz

    Narsistik Liderler Olumlu Kurum Kültürü Yaratamaz

    Narsistik liderler kendilerini, birlikte oldukları kurum ve kişilere ödül olarak görürler. Bu kişilerin aileleri ile kurdukları ilişki de farklı değildir. Çevrelerindeki herkes onlara hizmet için vardır, onların ihtiyacını karşıladıkları ölçüde değerlidir ve o ihtiyaç kalktığı zaman da “görünmez” olmaları beklenir. Narsistik liderler güce karşı duydukları önüne geçilmez istek nedeniyle, genişlemeyi gelişme olarak algılarlar. Bunun sonucu olarak şirketi esas iş alanı dışındaki işlere sokarak güçlerini arttırmaya yönelirler. Örneğin bundan 15 yıl önce “Moments of Truth” adlı kitabıyla gündeme getirdiği müşteri merkezli yaklaşımla hepimizin kahramanı olan Jan Carlson SAS’te gösterdiği yüksek performans nedeniyle elde ettiği krediyi, gereksiz şirket satın almaları ile SAS’ı batırma noktasına getirerek tüketmiştir.

    DEVAMINI OKU
  • Kurum Kültürünü Ölçebilir miyiz?

    Kurum Kültürünü Ölçebilir miyiz?

    “Bir kurum kültürünü oluşturan öğeleri, görünür/görünmez, resmi/resmi olmayan gibi nitelemelerle değerlendiriyoruz. Ancak özüne inildiğinde, kurum kültürünün, biri bilişsel, diğeri davranışsal olmak üzere, başlıca iki temel boyutu olduğu görülür. Bunlar, 1. Değerler
    2. Davranış normları ve kalıplarıdır. Kurum kültürünü ölçmenin amacı, kurumla bireyler arasındaki uyumu tespit etmek ve bunun sonucunda ortaya çıkan iş tutumları ve davranışları öngörmektir. Bu bağlamda niteliksel ve niceliksel ölçüm araçlarından yararlanılır. Baltaş-Eksen tarafından Türk kültürüne adapte edilerek standardizasyonu yapılmış olan Hogan Yönelim ve Değerler Ölçümü MVPI, kurum kültürünün değerler boyutunu ölçmede kullanılan güvenilir ve geçerli ender araçlardan biridir. 20 dakikada on-line olarak da tamamlanabilen bu araç, 200 maddeden oluşan soru formuyla kişinin yönelim ve değerlerini 10 boyut üzerinden değerlendirme olanağı verir. MVPI, iktidar odaklı değerlerden ilişki odaklı değerlere, sanat ve estetik yönelimlerden hizmet yönelimine uzanan geniş kapsamlı bir değerler yelpazesi içinde kurum kültürünün değerler boyutunu irdeler, kişilerin değerlerini ve tercihlerini, bireyi harekete geçiren faktörleri ve bireyin kurumla olan uyumunu ortaya koyar.”

    DEVAMINI OKU
  • Stratejik Yönetimde Başarı Faktörü

    Stratejik Yönetimde Başarı Faktörü

    Yöneticilere “Başarılı bir stratejik yönetimin gerekleri nedir” diye sorsanız, bir sürü şey sıralayacaklardır: Güçlü bir yönetim, üretim, finans, pazarlama, satış, gibi. Kurum kültüründen söz etmek hiç birinin aklına gelmez. Oysa kurum kültürü başarılı bir stratejinin filiz verdiği, beslendiği ve geliştiği verimli bir tarla, bereketli toprak gibidir. Yine de hiçbir yöneticinin listesinde öncelikli yer almaz. Hiçbir strateji kurum kültürünü yok sayarak ya da göz ardı ederek başarıya ulaşamaz. Stratejik yönetim değişim demektir ve değişim, kurum kültürüyle uyumlu olmak zorundadır. İşyerleri kahramanlar, efsaneler, semboller yaratırlar. Burada gündelik hayatın ritüelleri vardır. Bu doğal akış son yıllarda sık sık değişim projeleriyle kesintiye uğruyor. Bir anda ilişkiler çırılçıplak kalıyor, çalışanların aklı karışıyor. Eskiden yeniye geçilirken gerekli destek sağlanmadığında ise, kültürün gücü strateji değişikliğini alt ediyor.

    DEVAMINI OKU
  • Lider Kişiliği

    Birinci sınıf liderlerin çevresinde birinci sınıf insanlar, ikinci sınıf liderlerin çevresinde üçüncü sınıf insanlar bulunur. Lider sonucu değiştiren kişidir. İş lideri ise, ekibi ile rekabette üstün sonuçlar alan ve bunu sürdüren kişidir. Hiçbir olağanüstü başarı, alışılmış yollar denenerek, hiyerarşik düzeni koruyarak ve bütçe içinde kalarak elde edilemez. Ne Eyfel Kulesi, ne Kurtuluş Savaşı, ne de Manş Tüneli bürokratik anlayış içinde başarılmıştır. Liderlik kavramı çerçevesinde en çok tartışılan, liderlik özelliklerinin kazanılabilir mi olduğu, yoksa doğuştan mı getirildiğidir. Lider kişiliğinin, zamandan ve kültürel değerlerden oldukça bağımsız ve ayırt edici özellikleri vardır. Lider kişiliğinin bir çekirdeği vardır ve bu çekirdek doğuştan getirilen bazı özelliklerle, hayatın ilk 20 yılında geliştirilen kişiliğin bir fonksiyonudur. Topluluk içinde “iyi geçinme” ve “öne geçme” davranışlarını diğerlerinden daha iyi gerçekleştirenler liderlik konumuna gelir. Topluluğun değer sistemi ile kişinin değer sisteminin uyuşması bunu mümkün kılar.

    DEVAMINI OKU
  • Mucize Formül: 4 + 2 = Başarı

    Daha düne kadar iş lideri deyince, “devlet gibi” güçlü şirketleri yöneten muktedir, dokunulmaz ve ayrıcalıklı kişiler akla geliyordu. Onlar, liderlik konusunda çalışanların kahraman ilan ettiği, yetersiz liderlerden muzdarip şirketlerin gıptayla izlediği, gençlerin örnek aldığı kahramanlardı. Derken ne olduysa oldu, yaldız döküldü, sahtekarlıklar etrafa saçıldı. Hak etsinler etmesinler, liderlerin kamuoyuyla arası açıldı. Bugün iş liderleri yeniden tanımlanıyor. Araştırmalar güçlü şirketlerin başarısının arkasında ne olduğuna ve liderlerin bu başarıdaki payına bir kez daha bakıyorlar. Liderliğin önemi yadsınamaz, ancak görülen o ki, yöneticinin önce yönetmeyi bilmesi ve liderlikle yöneticiliği harmanlaması gerekiyor.

    DEVAMINI OKU
  • Liderliğin İki Ekseni

    Liderin özellikleri nelerdir ve hangi fonksiyonların başarılması bireyi lider olarak değerlendirmemize yol açar sorusuna farklı cevaplar verilmektedir. Cevapların farklılığı bir ölçüde cevaplayanların farklılığından kaynaklanır. Çalışanlar, liderinin iyi ilişki kurabilme, motive edebilme gibi becerilerine odaklanır. Yöneticiler, vizyon sahibi, proaktif, planlı ve kararlı olma gibi özellikler üzerinde durur. İş dünyası ise, iş yapış biçimlerinin değişimini körükleyen insan kapitalini oluşturarak ekonomik sonuçlar elde edilmesini bekler. Bütün bakış açılarını toparladığımızda, liderliğin iki eksen üzerinde geliştiğini görürüz. Bir yanda kurum iklimini oluşturan ve yapısal faktörlere dayanan işletme boyutu diğer yanda kurum kültürünü oluşturan değerlere dayanan insan yönetimi boyutu vardır.

    DEVAMINI OKU
  • Üst Yöneticinin Değişen Rolü

    İş hayatında yaşanan değişimler, şirketlerin üst düzey yöneticilerle ilgili beklentilerini de değiştirdi. Şirketler beklentilerini farklı şekillerde ifade etseler de, yöneticilerde görülmek istenen “yeni” beceri ve yetkinliklerin neler olduğu konusunda görüş birliği olduğu gözlemleniyor. İngiliz Eğitim ve İstihdam Genel Müdürlüğü, çeşitli mesleki alanlarda işverenlerin aradıkları becerileri belirlemek amacıyla İstihdam Çalışmaları Enstitüsü’ne (IES) bir çalışma yaptırdı. Bu çalışmadan alınan ve üst yöneticilerin rolünü sorgulayan bölümü buraya taşıdık. Çalışmada ilgili literatür tarandı, farklı sektörlerden 17 büyük şirketin üst düzey yöneticileri ve İK yetkilileriyle görüşüldü, kurumların yetkinlik kılavuzları incelendi ve ortaya son derece ilginç sonuçlar çıktı. İlginç sonuçlardan birincisi, üst düzey yöneticiliğin belirli bir mesleki altyapıyla bağlı olmayışı. Yönetim düzeyleri ve rollerinin gitgide birbirinin içine girdiği ve eridiği gözlemleniyor. Buna karşılık, bugünle geleceği, kurumun iç dinamikleriyle dış dinamiklerini dengeleme becerilerini temsil eden iki eksen, üst düzey yöneticilerin üstlendikleri rolleri tanımlamada belirleyici olmaktadır.

    DEVAMINI OKU
  • Örnek Bir Liderlik

    Güney Kutbu kaşifi Shackleton bugünkü iş liderlerinin karşılaştığı pek çok sorunla karşılaşmıştı. Bunlar: Farklı özellikteki insanları, ortak amaç için bir araya getirmek, Kötümserlerin ve kaygılıların olumsuz duygularını yönetmek ve bu kişilerin olumsuz duygularını çevrelerine yaymalarını önlemek, Sıkıntı ve yorgunluktan yılmamak ve mücadele etmek, Kaotik koşullara düzen ve başarı umudu getirmek ve Sınırlı kaynaklarla çalışmak. Shackleton’un kendisi hiçbir zaman kontrolünü ve iyimserliğini kaybetmemiştir. Örneğin, gemileri buzların arasına sıkışıp ezilmeye ve gözlerinin önünde batmaya başladığı zaman arkadaşlarına dönmüş ve sakin bir sesle: “ Haydi şimdi eve dönmek üzere hazırlığa başlıyoruz.” demiştir. Bu, en zor koşullarda bile, kaybedilen hedefin arkasından yeni bir hedef ve vizyon oluşturmak için çok etkili bir örnektir.

    DEVAMINI OKU
  • Lider Gelişiminde

    İş liderlerinin çalışma arkadaşlarıyla kurdukları etkileşimin, lider etkinliğinin artmasında en önemli etken olduğu görülmektedir. Geliştirecekleri yetkinlikleri çalışma arkadaşlarıyla konuşan, onların tavsiyelerini alan, gelişme süreci boyunca da onlardan düzenli geribildirim alan, gösterdikleri ilerleme hakkındaki görüşlerini soran liderlerde ortaya çıkan değişimin şaşırtıcı düzeyde olduğu belirlenmiştir. Kurum içinden ya da dışından eğitim ve koçluk alınsa da alınmasa da sonuç değişmemektedir. İlginç olan, liderleriyle sık sık bir araya gelerek onun gelişimine katkıda bulunan, fikri alınan çalışanların, liderin gösterdiği gelişmeyi olumlu değerlendirmesi olmuştur. Bu da bir gerçeği açıklıkla gözler önüne sermektedir: Liderlik bir ilişki işidir. En temel belirleyici, liderle çalışanlar arasındaki ilişkinin kalitesidir.

    DEVAMINI OKU
  • “Houston, bir sorunumuz var!..”

    13 Nisan, 1970 günü, uzaydaki ikinci gününde Apollo 13, saatte 2000 mil hızla Ay’a yaklaşırken astronot Swigert’ten gelen mesaj NASA’ya bomba gibi düşüyor: “Burada bir sorun var.” Kontrol görevlisi duyduklarına inanmıyor:“Bir daha söyleyin, lütfen.” Uçuş komutanı Lovel mesajı doğruluyor: “Houston, bir sorunumuz var.” Kriz durumlarında, eldeki sağlam ve işe yarar sistemleri harekete geçirmek sonucu belirler. Ekipteki birçok kişi kaygısını ve çözüm önerilerinin olumsuz yanlarını dile getirirken, Kranz son noktayı koydu: “Elimizde ne var, ona bakalım.” Kumanda modülü felakete yaklaşıyordu ve tek çare, astronotları Ay kapsülüne geçirmekti. Üç astronot derhal iki kişilik kapsüle aktarıldı ve ateşleme hazırlıkları başladı. Dönüş yörüngesine girebilmek için 5 saatleri vardı.

    DEVAMINI OKU
Personova Kişilik Envanteri Testi