Öğrenme, kişinin ihtiyaçlarını fark etmesi, bu ihtiyaçları karşılayacak fırsatları ve bu fırsatların kendisine sağlayacağı ödülleri değerlendirmesi ve bunlara istemli bir tepki göstermesidir. Kişinin enerjisini öğrenmeye odaklaması, öğrenme durumuna aktif olarak katılması gerekir. Kişinin öğrenmeye katılıp katılmayacağını belirleyen güç ise öğrenme motivasyonudur. Doğal olarak eğitim, kişinin ihtiyaçlarını ve bu ihtiyacı giderecek fırsatları algılamasına yardımcı olur, performansını geliştirirse elde edebileceği ödülleri fark etmesini sağlayarak beklentilerini etkiler, bunun sonucunda da öğrenme motivasyonunu yükseltir. Aynı zamanda kişinin motivasyonunu doğru kullanmasını, uygun çabayla hedefe ulaşmasını da sağlar. O halde, başarılı bir eğitim tasarımının, motivasyonu artıran, bu motivasyonu üst düzeyde tutarak kişiye öğrenme serüveninde kılavuzluk yapan bir tasarım olduğunu söyleyebiliriz. Eğitim, kişileri öğrenmek için harekete geçirebildiği, istenen davranışları ortaya çıkarabildiği öçlüde başarı sonuç verir.
Bir an için okul günlerinize geri dönün… Üzerinizde derin iz bırakmış bir öğretmeninizi hatırlayın. (Umarım böyle biri/birileri olmuştur.) Onu unutulmaz kılan hangi özelliğiydi? Engin bilgisinden söz etmeyeceğinizden eminim. Muhtemelen üzerinizde iz bırakan, bilgiyi aktarma tarzı, size yaşatmış olduğu heyecan verici ve harekete geçirici öğrenme deneyimleri olmuştur. Eğitimin sadece bilgi aktarmak olmadığında hepimiz hemfikiriz. Sayıları az da olsa, bazı eğitimciler, öğrenenin öğrenme motivasyonunu ateşleyerek öğrenme sürecini en üst düzeye çıkarmayı bilirler.
Gerçekten de bir bilgi ya da beceriyi öğrenme sürecinde, eğitim ilkelerine ne kadar titizlikle bağlı kalınırsa kalınsın, öğrenenin motivasyonu düşükse, öğrenmenin gerçekleşmesi tehlikeye düşer. Buna karşılık motivasyon arttıkça, kişinin öğrenmek için yapması gerekenlere karşı isteği ve çabası da artar. “İyi eğitim”, bir yandan öğrenenin içsel motivasyonunu beslerken, bir yandan da öğrenme eylemini kolaylaştıracak desteği sağlayan eğitimdir. Kişi, öğrenmede başarı kazandıkça kendine güveni ve başarı beklentisi artar, bu da motivasyon düzeyini yükseltir ve öğrenmenin daha etkili olmasını sağlar.
e-Öğrenme, günümüzde giderek artan sayıdaki eğitim ortamlarından biri olarak, genel eğitim ilke ve kurallarını kendi gerçeklerine uyarlayan bir uygulamadır. e-Öğrenme uygulamalarının çoğunda, ağırlıklı olarak teknoloji ve içerikle haşır neşir olunduğunu, hatta öğrenme motivasyonunu düşürmek için çok şey yapıldığını gözlemlemekteyiz. Oysa ki, öğrenmenin amacı olan davranış değişikliğini gerçekleştiren motivasyondur ve bu beklenti e-öğrenme için de aynı ölçüde geçerlidir.
Öğrenme, kişinin ihtiyaçlarını fark etmesi, bu ihtiyaçları karşılayacak fırsatları ve bu fırsatların kendisine sağlayacağı ödülleri değerlendirmesi ve bunlara istemli bir tepki göstermesidir. Kişinin enerjisini öğrenmeye odaklaması, öğrenme durumuna aktif olarak katılması gerekir. Kişinin öğrenmeye katılıp katılmayacağını belirleyen güç ise öğrenme motivasyonudur.
Öğrenmede Algı ve Beklenti Etkisi
Algının seçici olduğunu biliyoruz. Bu sayede her an dikkatimizi çekmeye çalışan binlerce uyaran arasından, önemsiz ve işimize yaramayan uyaranları ayıklar, önemli ve bizim için değerli olanlara odaklanırız. Algımızı etkileyen etkenlerin başında motivasyon gelir ve dikkatimizi nereye odaklayacağımızı belirler. Sonunda ödül kazanacağımızı bildiğimiz bir probleme bütün dikkatimizi veririz, çevredeki diğer uyaranlara kapanırız. Problemi çözmenin bir şey kazandırmayacağını düşünüyorsak, okumaya bile zahmet etmez, çevrede olup bitenlerle ilgilenmeye başlarız.
Öğrenme motivasyonu, önce dikkati öğrenme nesnesine odaklamayı sağlar. Sonra da, öğrenme nesnesi karşısında ne tür davranışlarda bulunacağımızı belirler. Öğrenme sonrasında da davranışlarımızda bir değişiklik olup olmayacağı da motivasyonumuza bağlıdır.
Öte yandan, yeni bir öğrenme durumuyla karşılaşan kişi belirli düzeyde bir içsel motivasyona sahiptir. Ne öğreneceği, öğreneceklerinin taşıdığı değer, öğrenmek için göstermesi gereken çaba miktarı hakkında bir beklentisi vardır. Yapacaklarından ne kadar zevk alacağını, ne kadar başarılı olacağını kestirmeye çalışır. Bu bağlamda, algılar kadar, beklentilerin de öğrenme motivasyonuyla yakından bağlantılı olduğunu söyleyebiliriz.
Eğitimde Motivasyon
Doğal olarak eğitim, kişinin ihtiyaçlarını ve bu ihtiyacı giderecek fırsatları algılamasına yardımcı olur, performansını geliştirirse elde edebileceği ödülleri fark etmesini sağlayarak beklentilerini etkiler, bunun sonucunda da öğrenme motivasyonunu yükseltir. Aynı zamanda kişinin motivasyonunu doğru kullanmasını, uygun çabayla hedefe ulaşmasını da sağlar. O halde, başarılı bir eğitim tasarımının, motivasyonu artıran, bu motivasyonu üst düzeyde tutarak kişiye öğrenme serüveninde kılavuzluk yapan bir tasarım olduğunu söyleyebiliriz. Eğitim, kişileri öğrenmek için harekete geçirebildiği, istenen davranışları ortaya çıkarabildiği öçlüde başarı sonuç verir.
Öğrenme motivasyonu;
- Öğrenme eylemi için gerekli olan enerjiyi harekete geçirir.
- Kişiyi öğrenme nesnesine yöneltir.
- Öğrenmeyi engelleyecek uyaranları elemeye yarar.
- Öğrenilen bilginin hatırda kalmasını kolaylaştırır.
- Yeni bilginin eski bilgilerle bütünleşmesini sağlar.
- Kavramlar arasında ilişki kurulmasını pekiştirir.
- Bilgilerin uzun-dönemli bellekte saklanmasını sağlar.
Yorum Bırakın
E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmiştir