İş Yaşamında Kadın Olmak

Çağdaş dünya kişinin maddi ve manevi çıktılar için çalışmasını, topluma katkı sağlayacak hizmetler ve ürünler vermesini önemser. Başarı bireyin kendini yaralı kılmasıdır. Bilim insanı, sanatçı, yönetici ve her düzeydeki çalışana bu tanımda yer vardır. Kadın ve erkeğin iş yaşamında yer alması ve başarılı olmasında rol oynayan faktörler vardır. Bugün öncelikli faktör olarak istihdam yetersizliği görülüyor. Osmanlı’da emeği çocuk, ev, tarla ve hayvan dörtgenindeki üretim ile sınırlanan kadın balkan savaşından Kurtuluş savaşına kadar süren erkek nüfusun azalmasıyla zorunlu olarak farklı işlere girmiştir. Kurumların, erkeklerin ve nihayet çalışan kadının kendisinin aile, iş ve toplum hayatına yönelik yargıları ve benlik algısı çağdaş demokratik bir anlayışla bütünleştikçe toplum dinamiklerini yöneten gücüde artacaktır.

Çağdaş dünya kişinin maddi ve manevi çıktılar için çalışmasını, topluma katkı sağlayacak hizmetler ve ürünler vermesini önemser. Başarı bireyin kendini yararlı kılmasıdır. Bilim insanı, sanatçı, yönetici ve her düzeydeki çalışana bu tanımda yer vardır.

Kadın ile erkeğin iş yaşamında yer alması ve başarılı olmasında rol oynayan farklı faktörler var. Bugün öncelikli faktör olarak istihdam yetersizliği görülüyor. Dünya Bankası 2012 raporuna1 göre Türkiye’de gençler arası işsizlik oranı % 18 ile dünya ortalamasının üstünde. Ancak cinsiyet özellikle İslam ülkelerinde iş yaşamında olmayı etkileyen bir faktör, öyle ki rapor bulguları okullaşma yılı bakımından kadınlar aleyhindeki bu farkın düşük gelir düzeyinde çok daha belirgin olduğu sonucunu veriyor ve eğitimle ilişkili, bu geride kalış iş yaşamında yer almayı olumsuz etkiliyor. Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) tarafından yapılan açıklamanın verisi kadın istihdamının son bir yılda % 49.4’e gerilediğidir. Bu oranın sayısal ifadesi toplumun ve ekonominin, 868.000 kadın çalışandan mahrum kalmasıdır. Ayırımcılıktan arınamamış bir dünyadayız. Toplumlar hala cinsiyet ayrımı yapmadan insanı insan olarak görmekte zorluk çekiyorlar.

Bu gerileme birey, aile, yeni toplum dinamikleri, kurumlar, ülkelerin sosyo-politik tutumları ve dünyada etkin olan eğilimler açısından incelenebilir.

Kadının Rolü

Kadına iş yaşamında atfedilen değer ve role odaklanırken ondan beklenenlerin; çalışan, eş ve annelik olduğunu unutmamak gerekiyor. Ayrıca konunun toplum sosyal ve politik yapıları dışında ele alınamayacağı muhakkaktır.  Osmanlı’da emeği çocuk, ev, tarla, hayvan dörtgenindeki üretim ile sınırlanan kadın Balkan savaşından Kurtuluş savaşına kadar süren erkek nüfusun azalmasıyla zorunlu olarak farklı işlere girmiştir. Türk kadını için kamusal alanda olmak ve meslek sahibi bir çalışan olarak toplumsal rol üstlenmek Atatürk Türkiye’si ile özdeştir. Cumhuriyet rejimi, demokratikleşme ve modernleşme projesi çerçevesinde sosyal eşitliğin hukuki yolu açılmıştır. Okumak ve her alanda meslek sahibi olarak toplumsal roller üstlenmek açılımın kadına verdiği insani bir onur olmuştur. 

Devlette ve zamanla gelişen özel sektörde sorumluluk almak böylelikle mümkün oldu. Ancak yine de geleneksel rolüyle kadın tarım sektöründe % 46 oranında istihdam edilmektedir. Son verilerde bir gerilemeye vurgu yapılsa da toplum hizmetleri, sosyal ve kişisel hizmetler alanında kadın istihdam oranı 2009’da % 34.8’dir 2. Avrupa Adalet Komisyonu’nun çalışma alanlarından biri de iş hayatında kadın ve erkek eşitliğini sağlamaktır. Komisyonun 2010 raporunda3 yer alan ülkeler arası karşılaştırma çarpıcı sonuçlar ortaya koymaktadır. Aşağıda içinde Türkiye’nin de olduğu 34 ülkede şirketlerin yönetim kurullarındaki kadın ve erkek oranları gösterilmektedir.

Şekil 1. Büyük şirketlerin yönetim kurullarındaki kadın ve erkek dağılımı (2010)

Buna göre Türkiye bu sıralamada 24.ve diğer ülkelere kıyasla kadın çalışan sayısının en düşük olduğu ülkedir. Türkiye’nin ülkeler arası sıralaması, barındırdığı kadın lider oranı açısından daha düşüktür. Şekil 2’de görüldüğü üzere, kadın ve erkek yönetim kurulu üyesi oranlarının birbirine en yakın olduğu ülke Norveç’tir. Ancak oradaki kadın ve erkek lider oranlarında da eşit bir dağılım görülmez.

Şekil 2. İş liderleri arasında kadın ve erkek dağımı (2009)

Bu durumun sebebi olarak Avrupa Komisyonu’nun üzerinde durduğu noktalar, kadın çalışanların yüksek donanımlı olmaları, ancak liderlik veya yöneticilik için gerekli beceri ve deneyimden yoksun kalmalarıdır. Erkek egemen iş yaşamında kadının kendisine yer açması için daha fazla çaba harcanması gerekmektedir. Şirketler tarafından bu durumun öncelikle ele alınması ve kadın liderlerin gelişmelerine yönelik hizmetlerin planlanması başarılı Türk kadınının da önünü açacaktır. 

Kadın Benliğinde Yeni Boyutlar 

Türkiye’de modernleşen toplumun bireyleri olarak yetişen Cumhuriyet kadınları, kimlikleriyle yeni rolleri birleştirdi. Kadın haremden çıkıp, selamlığın ardındaki toplumla bütünleşerek kamusal alanda yerini aldı. Soru “erkeklerin var oldukları alanlarda nasıl varlık gösterecekleri” idi. Başarı o güne kadar bildikleri ölçütlerinin dışında bir mücadele gerektiriyordu

Türkiye’deki başarılı kadınlara ayna tutmuş “Günümüz Türk Kadınların Başarı Öyküleri”4kitabında derlendiği üzere, Türk kadınının kendini çoğunlukla kanıtladığı alanın akademisyenlik olduğu göze çarpıyor. Otobiyografik öykülerine yer verilen elli yedi kadın arasından neredeyse altıda birlik bir oranla sadece on başarılı iş kadını girişimcilik ve liderlik vasıflarıyla bu kitapta yer alıyor. 

Adından söz edilir olmak, farklı ve yararlı çözümler sunmak, toplumun ve resmi makamların ilgisini çekmek toplumsal başarı ölçütleridir. Türkiye gibi gelişmekte olan bir ülkede kadın kimliğiyle iş başarısı yakalamanın ve yükselmenin kaçınılmaz zorlukları vardır. Kurumların, erkeklerin ve nihayet çalışan kadının kendisinin aile, iş ve toplum hayatına yönelik yargıları ve benlik algısı çağdaş demokratik bir anlayışla bütünleştikçe toplum dinamiklerini yöneten gücüde artacaktır. 

Kadın Rolleri ve Kalıplaşmış Yargılar

Kadının el emeği, kol gücü dışında toplum yaşamındaki yeri edebiyat, sanat ve bilim alanında öne çıkmıştır. Batı dünyasında bilim ve yönetim bir yana edebiyatta bile kadının yer alması erkek egemen dünyanın sınırları içine girmesi olarak görülmüştür. Yazmak, yazar olmak otorite olmakla eş anlamlı olduğundan erkek işi olarak var olmuş ve kadın rolleri arasında yer bulması kolay olmamıştır. Kalem de erkeğe ait bir sembol olarak kabul gördüğü için “pencil” olarak adlandırılmıştır. “Pencil” kelimesi Romalıların “boya fırçası” için kullandıkları “peniculus” kelimesinden gelmektedir. Peniculus ise aynı zamanda hayvan kuyruğu için kullandıkları küçültme ismidir. Hayvan kuyruğundan bahsederken Romalılar, erkek cinsine özgü bir adlandırma kullanmışlardır 5.

Kadın aile hayatına ve kariyerine yönelik tutumlar incelendiğinde hala pek çok konuda sıkışmış olduğu gözlemlenir. Ülkemizde yürütülmüş bir araştırmada6 “Kadının yeri erkeğin yanıdır ve görevi iyi bir anne olmaktır.” gibi bir ifadeye kadınların anlamlı derecede daha fazla katılıyor olmaları, kendilerine dönük algılarında sosyal rollerinin belirgin sınırlar çizdiğini bir kez daha göstermiştir.

Sonuç

Dünden bugüne kadının iş hayatında hatırı sayılır bir yer edinebilmesi, kendisine yönelen olumsuz bakışları aşarak ilerlemesini, başarısını topluma kanıtlamak için büyük çabalar sarf etmesini gerektirmiştir. İş hayatında üstlendiği yeni rolü en iyi biçimde temsil etmesi gerekirken, annelik ve kadınlık rollerini de eskisi gibi sürdürmesi beklenmektedir. Öyle ki, kadın kimi zaman bu çoklu rolde erkeğe adanmışlığının vurgulandığı bir tablo çizer. Sosyal rollerinde dengeyi sağlamak için, fedakarlık duygusunun son derece yüksek olduğu kadına erkeğin vereceği destek, kadın başarısını artırarak güçlendirecektir. 

Kaynaklar

  1. Dünya Kalkınma Raporu 2012. Toplumsal cinsiyet eşitliği ve kalkınma [İnternet]. Uygun erişim: http :// www. oka. org. tr/ NewsDownload/ 2012DunyaKalk%C4%B1nmaRaporuYoneticiOzeti.pdf
  2. TÜİK. Hanehalkı işgücü anketleri sonuçları, 2009. T.C. Başbakanlık İstatistik Kurumu’ndan alınmıştır.
  3. European Justice Commission (2010). Report on progress on equality between women and men in 2010: The gender balance in business leardership. http://fulltextreports.com/2011/03/07/eu-report-on-progress-on-equality-between-women-and-men-in-2010-the-gender-balance-in-business-leadership/ web sayfasından alınmıştır.
  4. Bakay, G. Günümüz Türk Kadınlarından Başarı Öyküleri. İstanbul: Remzi Kitabevi; 2006.
  5. Online Etimoloji Sözlüğü [İnternet]. Uygun erişim: http:// www. etymonline.com/ index.php?allowed_in_frame=0&search=pencil&searchmode=none
  6. Aycan, Z. Key success factors for women in management in Turkey. Applied Psychology, 2004; 53(3): 453-477.

Diğer Makaleler

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *

Son Makaleler

En Çok Yorumlanan

Öne Çıkan Videolar

Hayatın Hakkını Vermek

Hayatın Hakkını Vermek | Prof. Dr. Acar Baltaş | TEDxIzmir

Mesleğimi nasıl seçmeliyim?

Kurumların yönetim felsefesini hayata taşıyan insan ve değişim projeleri üzerine çalışan Prof. Dr. Zuhal Baltaş, mesleğinizi nasıl seçmelisiniz konusu üzerine bilgi veriyor.

Hayalini Yorganına Göre Uzat

Prof. Dr. Acar Baltaş, TEDxAnkara'da yaptığı konuşmada istek ve başarı arasındaki ilişki ile "yatkın olduğumuz şeyleri hayal etmenin" önemini anlatıyor.

Öne Çıkan Kitaplar

Personova Kişilik Envanteri Testi