İletişimde Kadın Erkek Farklılıkları

İletişim sorunlarının ailelerde, arkadaşlıklarda, eşler arasında ve iş hayatında önemli sonuçları bulunmaktadır. İletilmek istenilenin eksik ya da yanlış anlaşılması ilişkileri ve sonuçları olumsuz etkilemektedir. Kadınlarla erkeklerin farklı şekillerde iletişim kurduğu ile ilgili olarak yıllardır, birçok farklı tez ortaya konmaktadır. Kadın ile erkeğin beynin farklı çalıştığı ile ilgili farklı araştırmalar gerçekleştirilmekte. Dil konusunda kadınların beynin her iki tarafını kullanmasının daha konudan konuya atlamalarına sebep olduğuna dair yaklaşımlar bulunmaktadır. Cinsiyetten daha fazla iletişim tarzını belirleyenin statü, rol, içinde bulunulan durum ve kültür olduğuna dair farklı bulgular bulunmaktadır.

İletişim sorunlarının ailelerde, arkadaşlıklarda, eşler arasında ve iş hayatında önemli sonuçları bulunmaktadır. İletilmek istenilenin eksik ya da yanlış anlaşılması, ilişkileri ve sonuçları olumsuz etkilemektedir. Kadınlarla erkeklerin farklı şekillerde iletişim kurduğu ile ilgili olarak yıllardır, birçok farklı tez ortaya konmaktadır. 1990’lar birçok insanın Kadınlar Venüs’ten Erkekler Mars’tan kitabının etkisinde kalarak farklı gezegenlerden gelip Dünya’da beraberce yaşamaya çalışırken karşılaştığımız zorluklara odaklanmış olarak geçti. Herkesin çok ilgisini çeken bu alan birçok araştırmanın da konusu olmuştur. Ancak belki iletişim tanımının çok karmaşık olmasından, belki sadece cinsiyetin belirleyici olmaması sebebiyle araştırma sonuçları ciddi farklılıklar göstermektedir. Yapılan araştırmaların sonuçlarının ötesinde bir de bilimsel dayanağı olmayan yaklaşımlarda bu alanı daha anlaşılması güç hale getirmektedir. 

2006 yılında The Female Brain (Dişi Beyin) isimli kitapta bulunan ve kadınların günde 20.000 kelime kullanırken erkeklerin 7000 kelime kullandığına dair bir saptama, okuyucular tarafından çok ilgi gördü. Kadınların çok konuştuğu veya dırdırcı olduğu önyargısını bilimsel bir açıklama ile destekliyordu. Ne var ki fonetik alanında profesör olan Mark Liberman’a bu sayılar pek inandırıcı gelmemiş ve konuyu incelemeye başlamış. Yaptığı araştırmada birçok farklı kaynakta değişen sayılarla karşılaşan Lieberman, bu sayıların bilimsel kaynağı ile ilgili hiçbir bulguya rastlayamadığını bir gazete makalesinde paylaşmıştır. Bunun üzerine kitabın yazarı Brizendine, sayıların bir bilimsel temeli olmadığını ve bir sonraki baskıdan çıkarılacağını açıklamıştır. Ancak bugün hala birçok yerde kadın ile erkeğin farklılığını anlatmak için kullanılan bir örnek olarak karşımıza çıkmaktadır. Yapılan araştırmalar kadınlarla erkeklerin kullandığı kelime sayısı ile ilgili olarak anlamlı bir fark bulamıştır.

Kadın ile erkeğin beyninin farklı çalıştığı ile ilgili farklı araştırmalar gerçekleştirilmektedir. Günümüzde hızla gelişen fMRİ görüntüleme teknolojisi ile farklı koşullar altında beynin hangi bölgelerinin harekete geçtiği ile ilgili bir çok bilgi elde edilebiliyor. John Grisham’ın bir kitabını dinleyen kişilerin beyinleri fMRİ ile izlediğinde erkeklerde sadece beynin sol kısmının, kadınlarda ise her iki tarafın da aktif olduğu gözlemleniyor. Bunun sonucunda dil konusunda kadınların beynin her iki tarafını kullanmasının daha konudan konuya atlamalarına sebep olduğuna dair yaklaşımlar bulunmaktadır.

2008 yılında 70 farklı araştırmadan gelen 14.000 yazılı belgenin incelenmesi sonucunda kadın ile erkeklerin kullandıkları dil ile ilgili çok büyük olmasa da bir takım farklılıklar belirlenmiştir. Kadınlar kullandığı dil psikolojik süreçler, sosyal süreçler ve fiillere odaklanırken, erkeklerin kullandığı dil güncel kaygılara odaklanmıştır. Kadınların iletişiminin daha ilişkisel olduğu erkeklerinse daha durumsal olduğu gözlemlenmiştir. Aynı araştırma kadınların daha fazla zamir kullandığını, erkeklerin daha uzun kelimeler kullandıklarını ve daha fazla küfür kullandıklarını ortaya koymuştur.

Cinsiyetten daha fazla iletişim tarzını belirleyenin statü, rol, içinde bulunulan durum ve kültür olduğuna dair farklı bulgular bulunmaktadır. Örneğin; kabul edilebilir ses tonu, saldırgan konuşma tarzı ve karşısındakinin sözünü kesme kültürel farklıklara bağlı olarak değişmektedir. Uzakdoğu kültüründe, saldırganlık, nezaket öne çıktığı için ne erkekler ne de kadınlar için uygun bir davranış olarak kabul edilmez. Kişinin statüsüne bağlı olarak ses tonu hoşnutsuzluk belirtmek için kullanılır. Çinli okul öncesi eğitimde olan çocuklarla yapılan çalışmalarda kız çocuklarının kimi durumlarda erkeklerden daha fazla emredici olduğunu ortaya koymuştur. Kadının ev ortamında daha baskın erkeğinse iş ortamında daha baskın olması sebebiyle ev ortamını simüle eden uygulamalarda kız çocukları daha baskın iletişim tarzı kullanmışlardır. 

Hem kadınlar hem de erkekler destekleyici, saldırgan, çözüm odaklı veya duygusal iletişim bir tarzda iletişim kurabilmekteler. Ancak mesajın anlamlandırmasında toplumsal rollerin gerektirdiği farklılıklar sebebiyle değişik yaklaşımlara sahip olabilmekteler. Kadınlar duydukları mesajlardaki ilişkisel boyuta, erkekler ise daha fazla statü (konum) alanlarına odaklandıklarından farklı anlamlar çıkarabilmektedirler.

İş hayatında yapılan araştırmalar kadın ve erkeğin beraber olduğu ortamlarda erkeklerin daha fazla konuştuğunu ve daha fazla söz kestiğini ortaya koymaktadır. Bu durumun özellikle toplantılardaki iletişim dinamiğini şekillendirdiği düşünülmektedir.

Her bir bireyin iletişim kurma şeklinin temelinde; kişiliğinin, yetiştirilme tarzının, içinde bulunduğu kültürün belirlediği şablonların, üstlendiği rolün ve sahip olduğu statünün olduğunu hatırlamak önemlidir. İletişim tarzındaki farklılıkları sadece cinsiyet farklılıklarına dayandırmak hayli yanıltıcı olabilir. 

Kaynak:

  1. http://www.bodylanguageuniversity.com/public/213.cfm
  2. http://www.towson.edu/itrow/11%20%2020Research%20Project%20of%20the%20Institute/Previous%20Research/Gender%20Difference%20in%20Communication/index.asp
  3. http://www.careerpioneernetwork.org/wwwroot/userfiles/files/the_gender_similarities_hypothesis.pdf
  4. http://homepage.psy.utexas.edu/homepage/faculty/pennebaker/reprints/NewmanSexDif2007.pdf
yazar avatarı
Meral Alguadiş; Baltaş Grubu, Eğitim Program Yöneticisi

Diğer Makaleler

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *

Son Makaleler

En Çok Yorumlanan

Öne Çıkan Videolar

Hayatın Hakkını Vermek

Hayatın Hakkını Vermek | Prof. Dr. Acar Baltaş | TEDxIzmir

Mesleğimi nasıl seçmeliyim?

Kurumların yönetim felsefesini hayata taşıyan insan ve değişim projeleri üzerine çalışan Prof. Dr. Zuhal Baltaş, mesleğinizi nasıl seçmelisiniz konusu üzerine bilgi veriyor.

Hayalini Yorganına Göre Uzat

Prof. Dr. Acar Baltaş, TEDxAnkara'da yaptığı konuşmada istek ve başarı arasındaki ilişki ile "yatkın olduğumuz şeyleri hayal etmenin" önemini anlatıyor.

Öne Çıkan Kitaplar

yazar avatarı
Meral Alguadiş; Baltaş Grubu, Eğitim Program Yöneticisi
Personova Kişilik Envanteri Testi