Başarılı kurumların ortak özelliği, üretken insanlarla çalışmalarıdır. Kurumun verimini artırmak, nitelikli insanların sayısını artırmaktan geçer. Çalışanlarının niteliği ise, eğitim veya doğru çalışanı seçme yöntemleriyle geliştirilebilir. Bu noktada, kurum içindeki başarılı insanların özellikleriyle, bu kişilerin nasıl belirlendiği büyük önem kazanıyor. Uzun yıllar zekânın iş performansının belirleyicisi olduğu varsayıldıysa da, araştırmalar gösterdi ki, yaratıcılık, liderlik, sorumluluk ve ekip çalışması da kişinin işe uygunluğunda ve üreticiliğinde önemli rol oynuyor.
Başarılı kurumların ortak özelliği, üretken insanlarla çalışmalarıdır. Kurumun verimini artırmak, nitelikli insanların sayısını artırmaktan geçer. Çalışanlarının niteliği ise, eğitim veya doğru çalışanı seçme yöntemleriyle geliştirilebilir. Bu noktada, kurum içindeki başarılı insanların özellikleriyle, bu kişilerin nasıl belirlendiği büyük önem kazanıyor.
Uzun yıllar zekânın iş performansının belirleyicisi olduğu varsayıldıysa da, araştırmalar gösterdi ki, yaratıcılık, liderlik, sorumluluk ve ekip çalışması da kişinin işe uygunluğunda ve üreticiliğinde önemli rol oynuyor.
Doğru işe doğru kişiyi seçmek; -Verimi yükseltir, -İşten ayrılma oranını düşürür, -Çalışanların iş doyumunu etkiler, -Devamsızlığı azaltır, -Oryantasyon ve eğitim masraflarını düşürür, -Çalışanlar arasında sinerji yaratır, -Kişilerin güçlü yönlerini ortaya çıkarır, -Zihinsel katma değeri artırır. |
Kişilik tanımları, kendimizi ve başkalarını anlamaya yardımcı olurken, bunu bir sınıflama yoluyla gerçekleştirmeyi amaçlar. Kişilik testleri de bu sınıflamalara dayanılarak geliştirilir. Son yıllarda test alanında, dildeki kavramlardan yola çıkan ve kişiliğin evrensel Beş Faktör’ü ile iş performansı arasındaki ilişkiyi araştıran çalışmalar ağırlık kazanmıştır.
Beş Faktör :
1. Yeniliğe açıklık
2. Sorumluluk
3. Sosyallik
4. Yumuşak başlılık /Uzlaşılabilirlik
5. İç uyum
Bazı araştırmalar; sorumluluk, işe bağlılık, düzenlilik ve devamlılığın başarıyı getirdiğini savunsa da Hogan, özellikle yaratıcılık gerektiren işlerde (mimarlık, reklamcılık, halkla ilişkiler, yazarlık vb) sorumluluğun birinci derecede gerekli olmadığını, girişkenlik ve yeniliğe açıklığın önem kazandığını söyler. Çok kere, yüksek düzeyde esneklik gösteren kişilerde sorumluluk boyutunun da düşük olduğu gözlenmiştir.
- Hizmet ve ekip çalışması gerektiren iş ortamlarında ise, kişilerarası iletişim becerileri iş performansını belirler.
- İyi satış personelinden beklenen, renkli ve çekici kişiliğiyle iyi ilişkiler kurabilmesi, problem çözümüne yönelik olarak esnek ve dolayısıyla da yaratıcı olmasıdır.
- İdari ve güvenlik hizmetlerinde, üretimde, akademik alanda kişilerarası iletişim geriplandadır.
- Yeni deneyimlere açık, sosyal ve yaratıcı kişilerin çağrı merkezleri ve telefonla satışgibi işlerde başarısız oldukları görülmektedir.
- Girişkenlik yükselip uzlaşılabilirlik düştükçe kişilerin işe geç kaldıkları bulunmuştur.
- Sosyalliği yüksek kişilerin hastalığa bağlı olarak işe gelmeme oranları yüksektir.
- Sorumluluk duygusu yüksek kişiler daha çok satış yapmaktadırlar.
- Yönetsel işlerde ise, kişinin iç uyumunun yüksek ve duygusal emek vermesi ve buna sahip çıkması beklenir. Başarılı bir yönetici, iyi bir dinleyici, sevilen bir kişi, aynı zamanda yönlendirici ve işinde dikkatli, meraklı ve yeniliğe açıktır.
Yorum Bırakın
E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmiştir