İngiliz İş Etiği Enstitüsü tarafından yayınlanan bir araştırma iş etiği ilkelerine göre iş yapan şirketlerin kazançlı çıktığını kanıtlıyor. Etik kodları olan ve olmayan şirketler kıyaslanarak, etik değerleri ilke edinen kurumların diğerlerinden çok daha iyi yönetildiği ve daha kârlı olduğu gösteriliyor. Dürüstlük, saydamlık, sorumluluk gibi kavramları ölçmek zordur. O nedenle birçok şirket iş etiği uygulamalarına biraz da tereddütle yaklaşır. Şirketlerin tüm uygulamalarını mali performans ölçümleriyle sayısallaştırma ihtiyacı vardır. Yapılan her yatırımın verimliliği saptanmalı, geri dönüşü sağlanmalıdır. Bu araştırma ilk kez iş etiğiyle iş performansı arasındaki ilişkiyi kapsamlı bir biçimde somutlaştırıyor.
İngiliz İş Etiği Enstitüsü tarafından yayınlanan bir araştırma iş etiği ilkelerine göre iş yapan şirketlerin kazançlı çıktığını kanıtlıyor. Etik kodları olan ve olmayan şirketler kıyaslanarak, etik değerleri ilke edinen kurumların diğerlerinden çok daha iyi yönetildiği ve daha kârlı olduğu gösteriliyor.
Dürüstlük, saydamlık, sorumluluk gibi kavramları ölçmek zordur. O nedenle birçok şirket iş etiği uygulamalarına biraz da tereddütle yaklaşır. Şirketlerin tüm uygulamalarını mali performans ölçümleriyle sayısallaştırma ihtiyacı vardır. Yapılan her yatırımın verimliliği saptanmalı, geri dönüşü sağlanmalıdır. Bu araştırma ilk kez iş etiğiyle iş performansı arasındaki ilişkiyi kapsamlı bir biçimde somutlaştırıyor.
Araştırmada iş başarısının göstergesi olarak kullanılan dört ölçüt şunlardır:
- Ekonomik katma değer: Tahmini “ekonomik” kâr ya da hissedarların başka benzer bir yatırım aracından elde edecekleri minimum kârın üstünde ya da altında bir kazanç.
- Piyasa katma değeri. Hisseye yatırılmış olan nakit değer ile güncel fiyattan satıldığında elde edilecek nakit değer arasındaki fark.
- Değer/Kazanç oranı. Hissenin piyasa değerinin hissenin getirisine bölünmesiyle elde edilen değer.
- Kullanılan sermayenin geri dönüşü. Faiz ve vergi öncesi kârın toplam varlıklar ve mevcut borçlar arasındaki farka bölünmesiyle elde edilen oran ya da sermayenin gelir elde etmede ne kadar etkin kullanıldığı.
1997-2001 arasında, etik ilkelere bağlılığını ilan eden ve böyle bir taahhüdü olmayan yaklaşık 100 şirket izlendi ve yukarıdaki göstergeler doğrultusunda karşılaştırıldı. Etik politikalara sahip şirketlerin dört göstergeden en az üçü üzerinden üstün bir başarı gösterdiği saptandı. “En Beğenilen Şirketler” sıralamasında da etik kurallara sahip şirketlerin en ön sıralarda yer aldığı görüldü.
Etik kurallara uygun iş yapan şirketlerin risk yönetimi, yönetim kalitesi, ürün ve hizmet kalitesi, finansal yapı açısından başarılı oldukları görülmektedir. Bu şirketlerin hisse senetlerinin dört yıllık sürede daha istikrarlı olduğu gözlenmiş, 1997-2001 yılları arasında, etik değerlere bağlı şirketler, diğerlerinden yüzde 18 daha fazla kâr elde etmişlerdir. Kârlılık, sadece iyi yönetimin değil, aynı zamanda iş paydaşları, tüketiciler ve piyasadaki nitelikli iş gücü tarafından tercih edilmenin de bir sonucudur.
Etik kurallara bağlılığın iyi yönetilen bir şirket için önemli bir gösterge olduğu görülüyor. Institute for Business Ethics’in Direktörü Philippa Foster Back, çalışma bulgularını değerlendirirken önemli bir olguya işaret ediyor: “Bu araştırma iş etiğine ilişkin tartışmaları farklı bir boyuta taşımaktadır. İş hayatında etiğin ilkesel olarak doğru olanı yapmaktan ibaret olmadığını, finansal olarak da karşılığının olduğunu göstermiş olduk. Şirketlerin uzun dönemli büyüme eğilimleriyle ilgilenen yönetim kurulları, üst yöneticiler, analistler ve yatırımcılar, bu araştırmayı titizlikle incelenmelidirler.”
Kaynak:
- Webley, S. ve E. More. (2003) “Does Business Ethics Pay? Ethics and financial performance” Institute of Business Ethics, www.ibe.org.uk/
- Verschoor, C. C. (1998) “A study of the link between a corporation’s financial performance and its commitment to ethics”, Journal of Business Ethics 17(13): 1509-1516.
Yorum Bırakın
E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmiştir